"lobisinde" - Translation from Turkish to Arabic

    • بهو
        
    • ردهة
        
    • صالة
        
    • لوبي
        
    • بردهة
        
    Carlin binasının lobisinde bir bomba var, Üçüncü ve Ordway'de. Open Subtitles لدينا خبر عن قنبلة في بهو مبنى كارلين الثالثة وتياد.
    İşte oradaydım, mükemmel kırmızı bir ruj sürmüş, otel lobisinde oturmuş, Open Subtitles أعني ها أنا أضع الروج الأحمر المثالي أجلس في بهو الفندق
    Lüks bir otelin lobisinde avize takan bir adam var. Open Subtitles هُناك رجُل يُعيد تثبيت الإنارة في بهو فُندق فخَم‫. ‬
    Bir keresinde bir konferans sonu otel lobisinde, tam kapıdan çıkmak üzereydim ki iş arkadaşım beni yakaladı. TED ذات مرة وفي نهاية مؤتمر في ردهة فندق، وأنا أهمُ فعلًا بالخروج من باب الفندق، لحقت بي زميلة.
    Bir önceki gece otelin lobisinde bir dergi satın almıştı. Open Subtitles في ردهة الفندق في الليلة السابقة ، إشترى مجلة
    Toplantı yapacaksanız lütfen başka yere götürün Bu otelin lobisinde veya barında müşteri istemiyorum. Open Subtitles لا أريدهم في صالة الإستقبال و لا في حانة هذا الفندق
    Görünen o ki, insanlar ona inanmış bu yüzden de, Bramford'un lobisinde onu neredeyse öldürüyorlarmış. Open Subtitles على ما يبدو الناس صدقوة لذا هاجموة و كادو يقَتلَونه تقريباً في لوبي برامفورد
    - Şu anda bizim yaşadığımız hotelin lobisinde oturuyor. Open Subtitles إنه يجلس حالياً بردهة الفندق الذي نعيش به -مرحباً، أي خدمة؟
    Bana kabusla ilgili ne anlattığını söyle. Sürekli olarak, devriyedeki herkesi, bir otel lobisinde bir sürü Çinli ve Rus generalle görüyormuş. Open Subtitles ظل يحلم برجال الدورية يجلسون معاً فى بهو فندق ..
    Biliyor musun, bir keresinde seni tiyatronun lobisinde gözetlemiştim. Open Subtitles هل علمت أني ذهبت أتجسس عليك ذات مرة في بهو المسرح؟
    20 dakika sonra benimle Fountainebleau'nun lobisinde buluş. Open Subtitles اسمع .. قابلني في بهو فونتينبلو بعد 20 دقيقة
    Otel lobisinde son iki saattir oturuyordum. Open Subtitles لقد كنت جالسة في بهو الفندق للساعتين المنصرمتين
    Kendimi binlerce hikayesi olan Grand otelin lobisinde buldum. Open Subtitles أن أجد نفسي واقفا في بهو فندق كبير ذو ألف طابق,
    Sırf Globe'un lobisinde üstü tozdan geçilmeyen antika bir Pulitzer için mi? Open Subtitles ليكون لديك جائزة صحافة عتيقة تجمع الغبار في بهو مبنى الصحيفة؟
    Neyse ki, iki çalışma arkadaşının otel lobisinde içki içmesinde tuhaf bir şey yok. Open Subtitles لذلك لحسن الحظ, لا يوجد شيء غريب عن زميلين يتناولان شراباً في بهو فندق.
    Tanıdığım bir adam çalıştığı otelin lobisinde bayılmış. Open Subtitles شخص ما انا اعرفه سقط في ردهة الفندق التي تعمل فيه
    Yoksa otelin lobisinde kavga çıkarmak mı istersin? Open Subtitles او انك تريديني ان اقوم بعمل مشهد لكِ في ردهة فندقكِ ذو الاربع نجوم؟
    Bir hafta önce oturduğum apartmanın lobisinde beni bekliyordu. Open Subtitles منذ أسبوع كان ينتظرني في ردهة بناية شقتي
    Ama spa lobisinde daha beter utanacaksın. Open Subtitles لكن ليس بقدر ما ستكونين محرجة في ردهة المنتجع،
    Bilmiyorum, bir gün otelimizin lobisinde dururken kafam karıştı. Open Subtitles لا أعلم أصابتني الحيرة الشديدة في يوم ما كنت جالساً في صالة الفندق لماذا؟
    - Otelin lobisinde, Lady Horbury'yi ilk gördüğümde, yanında hizmetçisi vardı. Open Subtitles في صالة الفندق عندما قابلت السيدة "هوربري" للمرة الاولى
    Kadınlar kışlasının lobisinde 17:00'de buluşalım. Open Subtitles قابلْني في لوبي الثكناتِ النسائيةِ في 17: 00
    Leo, saat dört'de Ulusal Bina'nın ...lobisinde olacakmış. Open Subtitles سيكون (ليو) بردهة المبنى الوطني على الساعة الرابعة تماما

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more