"lordum" - Translation from Turkish to Arabic

• سيدي
• مولاي
• سيدى
• مولاى
• ياسيدي
• سيّدي
• يامولاي
• أيها الملك
• سعادتك
• سيديّ
• لورد
• أيها اللورد
• أميري
• سيدّي
• لوردي

Lordum askerlere korunmak için barınak yapmadan... kamp izni verdiğiniz doğru mu?
سيدي , هل اعطيت فرق الجنود تصريح لكي يعسكروا0 بدون بناء حصون؟

Lordum, sizinle ilk tanıştığımızda, ...bana büyük bir devlet adamı olmak istediğinizi söylemiştiniz.
سيدي عندما التقينا اول مرة قلت انك تتمنى ان تصبح رجل دولة مهم

Tabiatıyla, her evde güzel sanatlar için bir oda olması gerekir, Lordum.
من الضروري ان يكون هناك مكان للجمال والفن في الحياة يا سيدي

- Derslerden kaçıyordum iyi Lordum. - Düşmanım bile söylemez bunu.
انه وضع خاص يا مولاي لا اعتقد ان اعداءك يقولون ذلك

Tek ve gerçek aşkımı ve şimdiki eşimi almama tecavüz mü diyorsunuz Lordum?
تسميه اغتصابًا يا مولاي أن أضع يدي على خطيبتي التي أحبها، وزوجتي الآن؟

Lordum, itiraz etmek zorundayım. Saygın dostum tanığın ağzına kendi sözlerini yerleştiriyor.
سيدى ، اٍننى أعترض ، اٍن صديقى يضع الكلمات على فم الشاهد

Lordum, bunu ispatlayabilirim, gece yarısı tamamen savunmasız bir şekilde papağan uyurken bu maymun satır büyüklüğünde bir bıçakla papağanı öldürmeye teşebbüs etti.
سأثبت لك سيدي أنه في منتصف الليل وحينما كان الببغاء نائماً لا يقدر الدفاع عن نفسه جاء هذا القرد ومعه سكين بحجم ساطور

Lordum, eski tanrılar ağabeyinizi ve tüm Kuzeyli evlatlarımızı gözetsin.
سيدي ، لتكن الآلهة القديمة مع أخاك وجميع أبناء الشمال

Annem uzun yıllar boyunca Leydi Dustin'e hizmet etti Lordum.
والدتي قامت بخدمة السيدة دستين لسنواتٍ طوال , يا سيدي

Hayır ama size katılmak isterim Lordum. Tıpkı dayım gibi yanınızda olmak istiyorum.
لا ، لكن أود أن أشاركك يا سيدي أكن بجانبك كما كان عمي

Lordum, onca büyük uğraşınız sonunda yeterince dinlendiniz diye düşünüyorum.
سيدي اعتقد بأنك استرحت جيداً بعد كل هذا التعب والارهاق

Ölüyü uyandırmak için körfezin karşısına bir ulak göndermeliyiz Lordum.
لننهض الموتى يا سيدي يجب أن نُرسل رسول عبر الخليج

Çok daha kötüsü olabilirdi Lordum.
كان من الممكن أن يكون الوضع أسوأ من هذا, سيدي لقد خفت أن تخسر الختم الملكي

Özellikle de eğer bu zayıf durumda bırakılırsan, senin Lordum.
خصوصاً أنت يا مولاي إذا تُركت في حالتك الضعيفة الراهنة

Lordum, yüzün tıpkı bir kitap gibi tuhaf şeyler bulabilir o yüzü okuyanlar.
إن وجهك يا مولاي كتاب مفتوح يمكن أن تقرأ الناس فيه أموراً عجيبة

Tanrının lütfuyla bu ülkeyi yönetmekle onurlandırılan Lordum, kralım... bana üç aslan mührünü verdi ve onu korumakla yükümlüyüm.
مولاي ومليكي الذي يحكم بنعمة الرب، وقد وهبني خاتمه ذا الثلاثة أسود لحمايته

Lordum eğer söylemem uygunsa, bunların Leyasu Klanı olduğuna dair hiçbir kanıtımız yok.
سيدى اذا كان بامكانى قول ذلك ليس لدينا اى برهان بانهم لعشيرة لياسو

Lordum.çok uzun yıllardan beri bu korkunç kutuda tuzağa düşürülmüş bekliyorum.
مولاى, لقد أنتظرت الكثير من السنين محتجزة فى هذا الصندوق المزعج

Taunton Ördeği, nasıl içinde yaşıyor, görüyor musunuz Lordum?
هل ترى ياسيدي, إن بطة تونتون تعيش بداخله؟

Lordum Jia Jingzhong ile ilgili planımızın tüm hazırlıkları tamamlandı.
سيّدي كل شئٌ مرتب حسب خطتنا ذلك مُقدم بشكل مرضيّ

Benim soylu şövalyelerim. Bu da bir işarettir Lordum.
الفرسان المشتعلون - إنها إشاره أخرى يامولاي -

Âşık ya da ahmak görünmek arasında bir tercih bu Lordum.
إنه خيار، أيها الملك بأن تبدو مريض بالحب أو أحمق

Sanırım söylenmesi gereken her şeyi söyledik, değil mi, Lordum?
أظننا تناقشنا بمافيه الكفاية أليس كذلك يا سعادتك ؟

Sırada tebriklerin olduğunu düşünüyorum, Lordum.
أظن أنهُ يُمكننيّ قول تهانينا لكَ, سيديّ.

Gemilerimiz bütün bölgeyi taradı. Hiçbir şey bulamadık Lordum.
لورد فيدر ، سفننا أكملت مسحها للمنطقة و لم تجد شيئا

Ama Lordum, bunu yapanın Hood olamayacağını söylemiştiniz.
أيها اللورد , أعتقد أنك قولت هذا ليس له علاقة بـ روبن هود

- Onu ölümüne sakinleştiriyorsun. - Tıp bir yolculuktur, Lordum.
أنت تهديه للموت الدواء هو الرحلة ، أميري

Ancak geleneksel olarak, benim yerime siz olmalıydınız Lordum.
لكن على نحو تقليدي أعتقد أنه كان ينبغي أن يكون أنت، يا سيدّي

Öyleyim Lordum.
أنا كذلك يا لوردي