Lorelei Martins ile kafayı bozup, kendini içeri kapattın haftalardır. | Open Subtitles | لقد كنت مُنطوياً على نفسك لأسابيع مهووس فيها بـ(لورايل مارتينز). |
Red John'a, Lorelei Martins sayesinde çok yakınız. | Open Subtitles | (لورايل مارتينز) هي أفضل ما توصّلنا إليه للقبض على (ريد جون). |
İyi yanından bakarsak Lorelei Martins elimizde. | Open Subtitles | انظر للجانب المُشرق، إنّ بحوزتنا (لورايل مارتينز). |
Müdür Bertram bize CBI'ın Lorelei Martins araştırmasındaki kaynaklarını sunma nezaketini gösterdi. | Open Subtitles | كان المدير (بيرترام) طيّباً بما يكفي ليعرض موارد المكتب لإيجاد (لوريلاي مارتينز). |
Lorelei Martins bu sabah hapishaneden kaçtı. | Open Subtitles | (لوريلاي مارتينز) هربت من السجن صباح اليوم. |
Lorelei Martins'i bize vermelisin. Vermezsen de ileride bazı sonuçları olacaktır. | Open Subtitles | يجب أن تُعطينا (لورايل مارتينز)، وإلاّ ستكون هناك عواقب. |
Bize Lorelei Martins'i verin, biz de size bu adamı verelim. | Open Subtitles | مُنصف ! سأخبرك أمراً. أعطنا (لورايل مارتينز)، وسأعطيكم هذا الرجل. |
Bu toplantının yegâne amacı Lorelei Martins'in gözetimi için kimin daha iyi donanımda olduğuna karar vermektir. | Open Subtitles | الغرض الوحيد من هذا الاجتماع هُو التقرير من لديه التجهيز الأفضل ليكون لديه وصاية (لورايل مارتينز). |
Lorelei Martins de Red John'un yakın bir suç ortağı. | Open Subtitles | (لورايل مارتينز) هي أقرب حليف لـ(ريد جون). |
Bu insanların hiçbiri, Lorelei Martins'i nasıl konuşturacaklarını bilmiyor. | Open Subtitles | هؤلاء الناس، لا يعرفون كيف يجعلون (لورايل مارتينز) تتحدّث. |
Eğer Lorelei Martins'i tekrar görmek istiyorsanız burası hem yeri hem de zamanıdır. | Open Subtitles | لو أردت رؤية (لورايل مارتينز) ثانية، فإنّ هذا هُو الوقت والمكان المُناسب. |
Elimizdeki tek Lorelei Martins bu. | Open Subtitles | هذه (لورايل مارتينز) الوحيدة التي حصلنا عليها. |
Lorelei Martins'i ben kaybetmedim ve senin kadar ben de onu bulmayı istiyorum. | Open Subtitles | أنا لمْ أفقد (لورايل مارتينز) وأريد استعادتها بمثل القدر الذي تُريدينه. |
Lorelei Martins'i öldürdükten sonra Red John'un tasfiye yapacağını biliyordum. Sıradaki ben olmak istemedim. | Open Subtitles | علمتُ أنّ (ريد جون) يتخلّص من عوائقه بعد قتل (لورايل مارتينز)، وما كنتُ أريد أن أكون التالية. |
Burnunuzu sokmanıza rağmen Lorelei Martins'i yakaladık. | Open Subtitles | وعلى الرغم من تدخلّكم، لقد قبضنا على (لورايل مارتينز)، إنّها\... |
Hevesini kırmak istemiyorum Jane ama tanıştığın herkesi hatırlayabilsen bile ya Lorelei Martins yalan söylüyorsa? | Open Subtitles | أكره أن أكون مُفسدة للمرح (جاين)، لكن حتى لو تذكّرت جميع من إلتقيت به، ماذا لو أنّ (لوريلاي مارتينز) تكذب؟ |
Bob ve ekibi Lorelei Martins'in dönüşü hakkındaki bilgileri... - ...duymak istiyorlar. | Open Subtitles | (بوب) وفريقه مُهتمّين بسماعهم عن عودة (لوريلاي مارتينز). |
Lorelei Martins, Red Jonh'la iş birliği yaptığı bilinen biri. | Open Subtitles | (لوريلاي مارتينز) هي شريكة معروفة لـ(ريد جون). |
Konu Lorelei Martins olunca Jane'e güvenebileceğimizi sanmıyorum. | Open Subtitles | عندما يتعلّق الأمر بـ(لوريلاي مارتينز)، لا أعتقد أنّه يُمكن الوثوق بـ(جاين). |
Cinayet şüpheliniz Lorelei Martins'in tarifi ile uyuşan silahlı biri olduğu raporunu aldık. | Open Subtitles | تلقينا بلاغاً عن مُسلّحة تُطابق أوصاف مُشتبهتكم بجريمة قتل، (لوريلاي مارتينز). -أقتل أيّ شخصٍ؟ |
Neler oluyor? Lorelei Martins hakkında haberleri aldınız mı? | Open Subtitles | -أسمعتِ شيئاً عن (لوريلاي مارتينز) بعد؟ |