"luce" - Translation from Turkish to Arabic

    • لوس
        
    • لوسي
        
    • لوشي
        
    • لوسى
        
    Clare Boothe Luce son derece sıradışı bir kadındı. TED هناك إمرأة غير عادية تدعى كلير بووث لوس.
    Bunu bitirmem lazım. Bu benim bayan Clare Boothe Luce'a methiyem. TED يجب أن أُنهي الحديث عنها. و أنا أُهديه إلى كلير بوث لوس.
    Editörlük araştırmaları bölümü. Telefonu Henry Luce açarsa, kapatın. Open Subtitles قسم ابحاث التحرير إذا رد عليك هنري لوس أغلق الخط
    Onunla savaşamam Luce, seni koruyamam. Open Subtitles انا لا استطيع ان اقاتله لوسي انا لا استطيع ان احميك
    Luce'nin bir prensle evli olduğunu söylüyorlar, ama adamın o kadar çok karısı varmış ki, onu Amerika'ya göndermiş. Open Subtitles انجلو: أنهم يقولون بأن لوسي كانت متزوجة من أمير ولكن كانت عنده زوجات كثيرات لذلك ارسلها الى اميركا
    Bunu Bayan Luce'ye götür. Bay Mangiapane'den olduğunu söyle. Open Subtitles خذ هذا الى السيدة لوشي وأخبرها أنه من السيد مانجيباني
    Popüler Kültür Bakanlığı ve Luce Enstitüsü'nde Almanya'yı temsil ediyor. Open Subtitles لأنه يمثل ألمانيا في البوب مانفول ومعهد لوس.
    Dert etme Luce. Her kızın başına gelebilir. Open Subtitles هو لا شيء مهمَ، لوس يَحْدثُ إلى البناتِ دائماً
    Ve Bay Luce'nin ofisine doğru gidip, hepsinin icabına bakacaksın. Open Subtitles وتقوم بالذهاب الى مكتب السيد لوس وقم بالاهتمام بذلك
    Her yönüyle göz alıcıydı Clare Boothe Luce. TED كانت في طلة كلير بوث لوس البهية.
    Schultz Popüler Kültür Bakanlığı ve Luce Enstitüsü'nün Alman temsilcileridirler. Open Subtitles وقال اللفتنانت شولتز ، الممثل الألماني لMinculpop ومعهد لوس.
    Her neyse Bay Luce, her neyse. Open Subtitles على أي حال ، سيد لوس ، أيا كان
    Luce hakkında bilmediğin şey şu ki; Kendisi... Burada. Open Subtitles حَسناً، الشيء الذي أنت لَمْ تَعْرفْ حول لوس الحقيقة بإِنَّهَا...
    Ban abu takım kıyafeti almak zorunda değildir, Luce. Open Subtitles لم يكن عليكِ أن تشتري لي هذه البدلة يا "لوس".
    Luce, hadi ama, endişelenmeyi bırak. Open Subtitles لوسي هيا كفي عن القلق بهذا الامر
    Luce'un söylediklerini düşünmeliydim. Onlar hala birlikteler mi? Open Subtitles . "تذكرت سؤال "لوسي هل سيستمران معا طويلاً ؟
    Bize beyinsiz İngiliz dediler Millet akın etti, merak etmişlerdi fakat her şey değişti, Luce. Open Subtitles وقد جوا الجميع على، انهم يشعرون بالقلق . ولكن كل شيء تغير، لوسي . أنا محظوظ جدا ل يكون على قيد الحياة .
    - kaybolan yılları geri getirmez. - Yeter artık, Luce. Open Subtitles . لن يعُوض هذه الأعوام الفائته - . هذا يكفي ، لوسي -
    Bu böyle değil, Luce. Open Subtitles هذه ليست الطريقة التي يعمل بها، لوسي.
    Bayan Luce is benimle beraber ve ona kimse saygısızlık edemez. Open Subtitles السيدة لوشي تسافر معي ولاأسمح لأحد أن يقل احترامه لها ولننهي الموضوع
    Luce, bekle. Open Subtitles لوسى لحظه

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more