| Üst kata, Lux'ın partisinin olduğu yere gidiyorsun çünkü. | Open Subtitles | لأنك تتجهين للسلالم الخلفية التي ستأخذك لحفلة لاكس |
| Lux'ın sağ salim Brynnlere gidip gitmediğini biliyor musun? | Open Subtitles | أهلاً ، هل تعلم إذا لاكس وصلت لبيت براين |
| Cate, Lux'ın tek bakıcısı olacaksın. | Open Subtitles | حق الوصاية المشتركة المؤقتة على لاكس كايت ، ستكونين الراعية الأساسية |
| Koruyucu aile özellikleriniz gözden geçirildi ve Lux'ın geçici ortak velayetini almanız kararlaştırıldı. | Open Subtitles | لقد تأهلتم كأبوين مربيين وستمنحون حق الوصاية المشتركة على لوكس |
| Babalık konusundaki yeni maceralarına gölge düşürmek istemem ama Lux'ın okulu asmasına müsade etmemelisin. | Open Subtitles | لا أريد أن أخرب عليك مغامراتك الأبوية ولكنك لا يمكنك أن تترك لوكس دون أن تذهب للمدرسة |
| Lux'ın ortadan kaybolduğu ve seninle Cate'in senin bara döndüğünüz gün... | Open Subtitles | في الليلة التي قبض على لاكس وأنت وكايت رجعتم لحانتك |
| Haydi adamım, Lux'ın kaybolduğu gece... | Open Subtitles | هيا ، يا رجل ، في الليلة التي ضاعت بها لاكس |
| Pardon. Ben Lux'ın velayetiyle ilgili konuşacaksınız sanmıştım. | Open Subtitles | آسفة ، افترضت أنك تريد الحديث عن حضانة لاكس |
| Yani, tüm bunlar Lux'ın burada yaşadığı zamandan mı? | Open Subtitles | أعني, هل كلّ هذا عندما كانت لاكس تعيش هنا ؟ |
| Hayır ama, eğer eyalet Tasha aleyhinde baskı hissederse, Lux'ın tanıklığı gerekebilir. | Open Subtitles | لا, لكن إذا اختارت الولاية توجيه الاتهامات على تاشا حينها يجب على لاكس أن تشهد |
| Ben sadece Lux'ın da hala burada olacağından emin olmak istiyorum. | Open Subtitles | أنا أريد فقط التأكد بأنّ لاكس ستكون كذلك |
| Bak, neler olduğunu bilmiyorum ama Lux'ın korumak isteyeceği bir kişi varsa o da sensindir. | Open Subtitles | اسمعي, أنا لا أعلم ماذا يحدث لكن إذْ كان هناك شخصٌ واحد تريد لاكس حمايتهُ فهو أنتِ |
| Lux'ın gittiği gece etrafta onu aradık. | Open Subtitles | ...تعلم ، في تلك الليلة أن ...أن لاكس أخذت قدنا السيارة وبحثنا عنها |
| Lux'ın seni daha çok sevmesine şaşmamak gerekir. | Open Subtitles | لا أتعجب من أن لاكس معجبة بك أكثر |
| Bu, Lux'ın yalnızca Cate'in yanında yaşayacağı anlamına geliyor. | Open Subtitles | ذلك يعني أن لاكس ستعيش فقط في منزل كايت |
| Ayrıca Lux'ın arkadaşa ihtiyacı var. | Open Subtitles | و لوكس تحتاج لأصدقاء ، وهي لا تستطيع تكوين صداقات |
| Onun nişanı bozduğunu ve Lux'ın Baze Baze yüzünden beni bıraktığını biliyorsun. | Open Subtitles | أنت تعرفين ، مابين أنه ألغى الخطوبة ومابين ترك لوكس لي وذهابها لبايز |
| Lux'ın üstüne fazla düşüyordum, üzgünüm. | Open Subtitles | أنت محق ، لقد تعديت حدودي مع لوكس وأنا آسف |
| Belki Lux'ın henüz basketbolu sevmesi için bir deneyimi olmamıştır. | Open Subtitles | حسناً .. رُبما لوكس لم تحصل على هذه التجربة لتحبها حتى الآن |
| Gerçekten Lux'ın benden çaldığını mı ima ediyorsun? | Open Subtitles | تحاول ان تلّمح لي ان لوكس هي من سرقت منّي ؟ لانّ هذا سخيف |
| Ya da belki Lux'ın bana geri döndüğü içindir. | Open Subtitles | اتعلم , او .. او ربما لانني استرجعت لوكس او , او .. |