"luyden" - Translation from Turkish to Arabic

• ليدن

Van der Luyden'larla yemek yemek hafife alınacak bir iş değildi.
. تناول وجبة عند (فان دى ليدن) لم يكن بالأمر المبهج.

İnsanlar benimle görüşmeyi reddettiği için van der Luyden'larla konuşman.
الذهاب إلى (فان در ليدن) لأن الناس رفضوا أن يقابلونى.

Van der Luyden'laristedikleri zaman nasıl ders verileceğini çok iyi bilirlerdi.
عندما يقرر آل (فان در ليدن), يعرفون كيف يلقنون الدرس.

Van der Luyden'ların New York sosyetesi üzerinde çok büyük bir etkisi var.
عائلة (فان در ليدن) الأكثر تأثيراً فى المجتمع.

Kontesin cevabı ancak üçüncü günde postayla geldi... van der Luyden'ların kırdaki evinden.
فقط فى اليوم الثالث سمع أخبار عنها عن طريق خطاب من منزل (فان در ليدن).

Evleri van der Luyden'larınkine pek uzak değildi.
منزلهم لم يكن بعيداً عن منزل (فان در ليدن).

Van der Luyden'ların Lowestoft'ları... ve Dagonet Crown Derby porselenleri de öyle.
وكذلك صحون (فان در ليدن) القادمة من شركة الهند الشرقية... وصحون قيمة أُخرى...

En azından van der Luyden'ların evi kadar kasvetli değil.
على الأقل أقل كئابةً من منزل (فان در ليدن)...

Van der Luyden'ların evinin kasvetli olduğunu düşünen çoktur.
أنا متأكد أن الجميع كان يرى أن منزل (فان در ليدن) كئيب...

Van der Luyden'lar hiçbir işi yarım yapmaz.
عائلة (فان در ليدن) قامت برد إعتبارك.

Kuzen Henry van der Luyden de bir sepet karanfil yollamış.
وسلة من القرنفل... مُرسلة من (هنرى فان دلا ليدن).

Henry van der Luyden yakınlarda bulunan eski kır evini balayı için verdi.
قام (هنرى فان در ليدن) بأهدائهم... ... كوخ قديم...

Van der Luyden'ların May'in ricasıyla Kontes Olenska için verdiği... veda yemeğine katılmak üzere şehirde kalmaları özel bir başarı olarak... nitelendirildi.
لقد كان كنصراً عظيم أن (فان دلر ليدن).. بطلب من (ماى... )...

Van der Luyden'larla kır evlerinde üç gün.
-ثلاث ايام مع (فان در ليدن)!