| Lyon'da bir adrese ve askeriyede çalıştığıma dair belgelere ihtiyacım var. | Open Subtitles | انا اريد عنوان فى ليون و مستندات تظهر انى عامل مجند |
| Tüm birimler aklınızda bulunsun, şüphe yaya ve en son Marshall ve East Lyon kavşağından kuzeye giderken görülmüş. | Open Subtitles | بلاغ لجميع الوحدات المشتبه به على اقدامها تم رؤيتها لأخر مرة تتجه شمالا عند تقاطع مارشل و ايست ليون |
| Üzgünüm, yarın sabah Lyon'a gitmem gerekiyor. | Open Subtitles | آسف، حبي. سأغادر إلى ليون أول شيء في الصباح. |
| Lyon'dan Remy Şirketi aradı, oraya teslimat yapılıyor mu diye soruyorlar. Elbette. | Open Subtitles | سيدي الشحنة القادمة من ليون غنها بالأسفل، هل نرسلها؟ |
| - Elbette tanıyorum Bayan Lyon, ama artık yeni bir güvenlik protokolü var. | Open Subtitles | - بالطبع اعلم من انتي , سيده لايون لكن هناك نظام امني جديد |
| Lyon, eğer başın dertteyse bunu bilmemiz gerekirdi. | Open Subtitles | ليون, إذا كنت تعاني من مشكلة ربّما يجب أن نعرف بشأنها |
| Lyon'dan gelen kadifeye bakın. Eski püskü olmuş. | Open Subtitles | إنظروا إلى هذه القطيفة من ليون, إنّها تتآكل تماماً |
| -Paris'te, Lyon Garında indi. | Open Subtitles | لا, لقد غادرت القطار فى باريس عند محطة جير دى ليون |
| Sana bahsettiğim Lyon yakınındaki şatoyu biliyorsun değil mi? | Open Subtitles | اتذكرين تلك القلعة بجانب ليون التي اخبرتك عنها؟ |
| Lyon'lular Paris'e üzgün dönecekler, çünkü futbol doksan dakikadır. | Open Subtitles | هؤلاء ابناء ليون عادوا حزينين لفرنسا لان المباراه عبارة عن ساعتان |
| Patlak bir lastiği varmış ve 59'uncu otobana 500 metre mesafedeki Lyon Caddesi'nden alınmış. | Open Subtitles | كان اطارها مثقوبا ومهجورة في شارع ليون على بعد ربع ميل من الطريق العام 59 |
| Lyon bu zamanlar çok güzeldir. - Belki yaza. | Open Subtitles | تزورين والدك سمعت ان ليون جميلة هذا الوقت في الصيف |
| 8:22'de Lyon'da mı buluşacaklar? | Open Subtitles | هل سيتقابلان في ليون في الثامنة واثنان وعشرون؟ ـ ربما تكون محطة ليون؟ |
| Her zamanki gibi çok çekicisiniz Bay Lyon. | Open Subtitles | و أنت جد جذاب كالعادة سيد ليون هل أنت هنا |
| - Biliyorum. - Tanıştığımıza memnun oldum Bay Lyon. - Ben de. | Open Subtitles | المسؤولة عن خروجك، أعلم تشرفت بمعرفتك سيد ليون |
| - Yok, değilim. Onu Lyon'a kadar bırakacağımızı söyledim. Lyon'a gidiyoruz, değil mi? | Open Subtitles | قلت أننا سنوصلها لـ ليون نحن ذاهبين إلى هناك ألأليس كذلك ؟ |
| Ama onun burdaki işi bitti. Onu kurtarmak için Lyon'a gönderiyorlar. | Open Subtitles | لكنه انتهي هنا، سيرسلونه إلى ليون لكي يتعافى |
| Kamyonlarda yolculuk yaptım, yürüyerek çölü geçtim ülkeleri aştım ve Lyon Garı'nda yakalandım. | Open Subtitles | عبرت العديد من البلدان حتى أعلق هنا في محظة باريس غار دي ليون, هذا غباء أليس كذلك |
| Her zamanki gibi çok çekicisiniz Bay Lyon. | Open Subtitles | و أنت جد جذاب كالعادة سيد ليون هل أنت هنا |
| Jamal Lyon burada, gelecek vaadeden RB starı. | Open Subtitles | هذا جمال لايون , نجم الأر اند بي القادم |
| "Lyon'nın İni"ni boşver. | Open Subtitles | "إنسى أمر "لايون دين "دعنا نسمّها فحسب بـ"الحظيرة |
| Lucious Lyon, Bunkie Williams'ı öldürmekten gözaltına alınıyorsun. | Open Subtitles | لوشيس لييون)، أنت رهن الإعتقال) (لقتل (بونكي ويليامز |