Yeni ismi olan yeni bir şirketiz. Müşterilerimizin inanabileceği bir şirket. | Open Subtitles | أحنا دلوقتى شركة جديدة بأسم جديد شركة عملائنا ممكن يؤمنوا بيها |
Gece gündüz çalışan adamlarımızdan ve Müşterilerimizin başka yerler bulacağından bahsetmiyorum bile. | Open Subtitles | ولا نذكر رجالنا خارج الشارع , و عملائنا سوف يجدون اماكن جديده |
Ve beraber İzlanda'daki finansal krizin içinden öz kaynağımızdan veya Müşterilerimizin hesaplarından hiçbir direkt kayıp vermeden kurtulduk. | TED | ومعاً استطعنا ان نمر عبر خندق الازمة المالية في آيسلندا دون ان نخسر اي شيء من اسهمنا او من حسابات عملائنا |
Müşterilerimizin, aşk ilişkilerine bakış açınızı kabul edeceklerini sanmıyorum. | Open Subtitles | بطريقة ما فأنا لا أعتقد أن زبائننا سوف يعجبون بأفكارك المتعلقه بالممارسات العاطفيه |
Buraya giremezsin, Müşterilerimizin huzuru bozuluyor. | Open Subtitles | لا يمكنك أن تأتى لهنا لإزعاج زبائننا هكذا |
Çünkü açıkçası Müşterilerimizin çoğu genç kesimden. Ve onlar aşçılığa ciddi bakıyorlar. | Open Subtitles | لأنه بصراحة معظم الزبائن لدينا هم صغار السن وأنهم جادين في الطهي |
Oh evet! Müşterilerimizin zor duruma düştüklerini görmekten hiç hoşlanmam. | Open Subtitles | أنا بالتأكيد أكره أن أرى عملائنا مضايقات. |
- Ama biliyorsun, bizim Müşterilerimizin bundan biraz daha fazlasına ihtiyacı var. | Open Subtitles | ولكن عملائنا بحاجة لما هو أكثر قليلا من ذلك، كما تعلم |
Müşterilerimizin bizi önemsediğini düşünmeye başlıyoruz ama aslında önemsemiyorlar. | Open Subtitles | في البداية، نعتقد جميعاً أن عملائنا يهتمون لأمرنا، لكي في الواقع، لا يبالون |
Silmenin sivil olarak kazanmalarında Müşterilerimizin işine yarayacak mı? | Open Subtitles | بالقضاء على أي فرصة لدى عملائنا في كسب الدعـوى المدنية |
Gördüğünüz gibi bunlar Müşterilerimizin tatilde satın alacağı şeyler. | Open Subtitles | كما يمكنكم أن تروا, هذه هي المنتجات التي يطلبها عملائنا في الإجازات. |
- Ödül işte. Esas mesele şu ki Müşterilerimizin hakkımızda dırdır konuşmasına izin veremeyiz. | Open Subtitles | المقصود هو أننا لا ندع عملائنا تفقدنا أعصابنا |
Müşterilerimizin oraya yatırım yapmalarını sağlayacağız. | Open Subtitles | سوف نقوم بجعل عملائنا يستثمرون أموالهم فيها |
Müşterilerimizin bir çoğu bu kadın dergilerine reklam verdiğine göre bunları okumandan zarar gelmez. | Open Subtitles | و أنت ترى كيف زبائننا مهتمين كثيراً بأقترحاتنا أنها جريده قوميه للسيدات |
Müşterilerimizin değerli eşyalarını korumada çok dikkatli olmamızla övünürüz. Bunu duymak güzel. | Open Subtitles | في الحقيقة، نفتخر أنفسنا على أن يكون أيضا مهتمّ بأصول زبائننا. |
Biz bütün Müşterilerimizin satıştan memnun kalmalarını isteriz. | Open Subtitles | نريد ان يكون لدى كل زبائننا تجربة مميزة. |
Bu gerçekten güzel olurdu. Düzenli Müşterilerimizin dönmesini isteriz. | Open Subtitles | ذلك سوف يكون رائعا سوف يسعدنا لو عاد زبائننا |
Banka hesapları, kasa şifreleri, beyin işindeki bütün Müşterilerimizin bilgileri. | Open Subtitles | حسابات مصرفية، خزنة، وجميع معلومات الزبائن لأجل العمل في الأدمغة |
Müşterilerimizin isimlerini bir dosyada tutuyoruz. | Open Subtitles | نعم، لدي قائمة بأسماء الزبائن في مكانٍ ما |
Tüm Müşterilerimizin dikkatine, 10. koridorda, bir alana bir bedava. | Open Subtitles | أود أن أذكِّر الزبائن بأن ثمة عرض خاص اثنان من السلع بسعر واحد مُقدم على ممر رقم 10 |
Kendi kendimize bu yüksek ihtiyaçları nasıl karşılayacağımızı sordukça çalışanlarımızın ve Müşterilerimizin yüksek seviyeli ihtiyaçlarını kast ediyorum Fark ettik ki, bu konuda hiç bir ölçüm aracımız yok | TED | ولكن عندما بدأنا نتساءل عن كيفية معالجتنا لهذه الاحتياجات القصوى لموظفينا و عملاءنا ادركت اننا لم نكن نمتلك مقاييس |
Müşterilerimizin dikkatine. | Open Subtitles | انتبهو أيها المتسوقون. |
Burada, mağazalarımıza, yani kıymetli Müşterilerimizin evlerine... günde 24 saat, hangi ürünlerin gireceğine ben karar veriyorum. | Open Subtitles | أقرر أي المنتجات ندخلها إلى متاجرنا هنا وإلى منازل الناس، طوال اليوم، لزبائننا القيمين |
Merkez şubemiz, Müşterilerimizin rahatlığı için üç adet son model ATM'ye sahiptir. | Open Subtitles | مصرفنا المركزي ، يوفر ثلاثة مكائن صرف آلي لكيّ نوفر لعملائنا كل ما يحتاجونه |