Bay Fordham'ı izlerken zaman zaman diğer müşterileriyle görüşüyordu. | Open Subtitles | عندما كنا نراقب فوردهام كان على لقاء منظم مع زبائنه الآخرين |
müşterileriyle iletişimini şifreleyip ağını koruyacak kadar zeki. | Open Subtitles | انه ذكي كفاية ليحمي شبكته عن طريق تشفير كل اتصالاته مع زبائنه |
Sörf yapan ve müşterileriyle öpüşen orta yaşlı adam. | Open Subtitles | رجل في منتصف العمر الذين يتصفح والفرنسية القبلات زبائنه. |
müşterileriyle üç, dört buluşmam oldu. | Open Subtitles | لقد كنت على موعد مع ثلاثة أو أربعة من عملائه |
Deaton beni tüm müşterileriyle seviştiriyor. | Open Subtitles | ديتون" يجعلنى أمارس الجنس مع جميع عملائه" |
Dedektif Sanchez, ...sen de kızın müşterileriyle görüşmeye başla. | Open Subtitles | المحقق سانشيز يمكن أن بتحديد مقابلات مع زبائنها |
Birkaç yıl önce, bir arkadaşım iş başında saldırıya uğradığı için gergindi, ben de bir süreliğine müşterileriyle benim yerimde görüşebileceğini söyledim. | TED | قبل بضع سنوات مضت، اضطربت صديقة لي نفسيا بعد أن تمت مهاجمتها في العمل، لذلك أبلغتها أن بإمكانها رؤية زبائنها في منزلي لفترة من الوقت. |
Bazı müşterileriyle konuştuk boğazına kadar borca batmıştı. | Open Subtitles | تحدثنا إلى أحد زبائنه وكان يعرف بهذا |
Şirketinin iyi adını müşterileriyle lekeliyor. | Open Subtitles | ؟ تشويه سمعة الشّركة مع عملائه. |
Beni bütün müşterileriyle babam tanıştırmıştı. | Open Subtitles | لقد عرّفني أبي بكل عملائه |
Birimlerimiz müşterileriyle görüşüyor şu an. | Open Subtitles | لدينا فرداً، يتحدث مع زبائنها |