Aslında, mübalağa mı olur bilmem ama, eğer kıskançlık olmasaydı, edebiyat olur muydu ki? | TED | في الواقع، لا أدري إن كان في الأمر مبالغة لكن إن لم يكن هناك شعور الغيرة، فهل سيكون للأدب وجود؟ |
Evet, mübalağa yapıyoruz. Bu onu buraya getirtecektir. | Open Subtitles | كلّا, إنّها مجرّد مبالغة سوف تجعله يأتي إلى هُنا |
mübalağa yapmıyorum. | Open Subtitles | احرسيها بحياتك , تلك ليست مبالغة |
Bu senin için yeterli bir mübalağa mı yoksa bana daha görsel bir şeyle gelmek ister misin? | Open Subtitles | هل هذه المبالغة فى التعبير كافية لك أم أنك تريد تعبيراً أكثر وضوحاً؟ |
John Bradley'nin müvekkilimin beynini yıkadığını söylersek mübalağa etmiş olmayız. | Open Subtitles | لا أعتقد من المبالغة أن نقول أن جون برادلي قام بغسل دماغ موكّلي |
Kesinlikle mübalağa değil. | Open Subtitles | ليست كلمة واحدة لا لزوم لها. |
Kesinlikle mübalağa değil. | Open Subtitles | ليست كلمة واحدة لا لزوم لها. |
- Öyleyse mübalağa etmiş. | Open Subtitles | -لقد شهد زوراً إذاً |
Bu senaryo mübalağa değil. | TED | هذا السيناريو ليس مبالغة. |
Buna mübalağa denir, anne. | Open Subtitles | يسمى ذلك مبالغة يا أمّي |
Biri "Her yerde adamımız var" dediğinde bunun mübalağa olmasını beklersin. | Open Subtitles | "عندمايقاللك "لدينارجالفيكل مكان... أنت تتوقّع أنها مبالغة |
Bu kaba bir mübalağa oldu. | Open Subtitles | هذه مبالغة بلهاء. |
Aynı mübalağa. | Open Subtitles | انها نفس المبالغة |
- Öyleyse mübalağa etmiş. | Open Subtitles | -لقد شهد زوراً إذاً |