Harris yine topu almaya çalışıyor. Bugün iyi mücadele ediyor. | Open Subtitles | هاريس مرة اخرى يحاول التاثير على النتيجة انه يكافح الليلة |
Çünkü çalışmasında ihtiyacı olan oksijeni almak için mücadele ediyor. | Open Subtitles | لانه يكافح من أجل الحصول على الأكسجين الذي يحتاجه للعمل. |
Bazen kendi geçmişimle mücadele ediyor gibiyim. | Open Subtitles | ويبدو لي أحيانا أن تكافح مع نفس مشكلاتي في الماضي. |
Bugün... Meksika ve Amerika orduları "Yaratıkları" hâlâ o bölgede tutmak için mücadele ediyor. | Open Subtitles | اليوم لازالت حكومة المكسيك والولايات المتحده تكافح من أجل إحتواء هذه المخلوقات. |
Fakat Chuck görünüşe bakılırsa, sürücü hala mücadele ediyor. | Open Subtitles | لكن تشوك، يبدو مثل ذلك السائق ما زال يحارب. نعم. |
Laugesen politik hayatı için mücadele ediyor. | Open Subtitles | مايكل لاغسن يصارع من اجل مستقبله السياسي |
İki sanık tanık sandalyesine oturmak için mücadele ediyor. | Open Subtitles | أثنين محامين يتنافسون على فرصة واحده لكرسي الشهود |
Şimdi de sakatlık maaşını almak için mücadele ediyor. | Open Subtitles | الآن عليها أن تقاتل فقط لكي تحصل على شيك التقاعد |
O mücadele ediyor ve ben de ona destek olmaya çalışıyorum, ama göründüğü gibi bu çok zor. | Open Subtitles | إنها تحاربهم .. وأنا أحاول ان أساندها ولكن من الواضح أنه صعب جداً |
İçimdeki yaratık çıkmak için mücadele ediyor. | Open Subtitles | إنه وحش بداخلي، يناضل للخروج للعلن. |
Walter'da seni bırakıp yoluna devam etmeye çalışıyor ama bilinçaltı bununla mücadele ediyor. | Open Subtitles | ووالتر يريد المضي منك لكن اللا وعيه يكافح معه |
Bu adam inandıkları için mücadele ediyor. | Open Subtitles | هذا الرجل يكافح من أجل ما يعتقد |
Bu adam inandıkları için mücadele ediyor. | Open Subtitles | و هذا ايضا، يكافح من أجل ما يعتقد |
Görünüşe göre merdivenlere tırmanmak için mücadele ediyor. | Open Subtitles | يبدو أن هناك عدة درجات يكافح ليصعدها |
mücadele ediyor, neredeyse düşecek ve biri onu kurtarmaya geldi. | Open Subtitles | إنها تكافح ، إنها على وشك السقوط ، فجاء أحدهم لنجدتها ، وهي الآن حرة طليقة |
Artık dişi sadece sırtındaki fazladan ağırlıklar ile mücadele ediyor ve yakında nefes almak için yüzeye çıkması gerekiyor. | Open Subtitles | تكافح الأنثى الآن بوجود وزن إضافي على ظهرها وستحتاج للصعود للسطح لتتنفّس |
Her zaman idollerimden biri olmuştur çünkü çok güçlü bir kadın ve aşırı kıvırcık saçlarıyla o kadar asil bir şekilde mücadele ediyor ki. | Open Subtitles | كُنت دائماً اعتبرها قدوةً لي لأنها إمراةً قويه إنها تكافح بكل شرف بشعرها المجعد ذاك |
Hastanede hayatı için mücadele ediyor şu anda.... ...ve istediği tek şey sensin. | Open Subtitles | . إنه في المشفى ، يحارب من أجل حياته الآن . و الشيء الوحيد الذي يسأل عنه هو أنت |
- Bağışıklık sistemi virüsle savaşıyor ve Mon-El de mücadele ediyor. | Open Subtitles | جهازه المناعي يقاتل الفيروس وجسده يحارب بشدة |
Her adımda benimle mücadele ediyor. | Open Subtitles | وهو يصارع لي في كل خطوة على الطريق. |
Dünya'nın en iyi badicileri Mr. Olympia ünvanını evine götürmek için mücadele ediyor. | Open Subtitles | أفضل لاعبي الأجسام يتنافسون "للعودة إلى منازلهم معى لقب "أوليمبيا |
Joe da iri yarı adamdı hani. Şimdi de sakatlık maaşını almak için mücadele ediyor. | Open Subtitles | جو" كان رجلًا كبيرًا" الآن عليها أن تقاتل فقط لكي تحصل على شيك التقاعد |
Bu yüzden annem de onlara karşı mücadele ediyor. | Open Subtitles | لذلك تحاربهم أمي |
Karaya sığınmak için mücadele ediyor. | Open Subtitles | يناضل بالتحرّك نحو اليابسة الآمنة |
"Orada bir dünya mücadele ediyor" | Open Subtitles | ~ بما فيه من حب و حروب ~ |
Şeytanlarla ve vampirlerle ve tüm hayaletlerle ve tüm canavarlarla mücadele ediyor. | Open Subtitles | هو يقاتل الشياطين , مصاصي الدماء و الأشباح , الأشرار |
Ailem Apaçilerle tam 150 yıldır mücadele ediyor. | Open Subtitles | ذلك كان الليلة الماضية عائلتي كانت تتعامل مع الاباتشي منذ 150 عاما |
Zavallı şey yaşamak için mücadele ediyor. | Open Subtitles | هذةالمخلوقة المسكينة تحارب من اجل حياتها |