| Kendinizi dev bir mücevher kutusunda hayal edin, hayatınızda gördüğünüz en güzel şeylerle dolu. | TED | تخيل نفسك في صندوق مجوهرات ضخم مع كل الأشياء الجميلة التي لم يسبق لك أن رأيتها في حياتك |
| Bunu annemin mücevher kutusunda saklanmış bir şekilde buldum. | Open Subtitles | وجدت هذه داخل بطانة صندوق مجوهرات والدتي. |
| Şimdi ise baş balerin kızı bir mücevher kutusunda sıkıştı. | Open Subtitles | فالآن راقصة الباليه الخاصة به مُحتجزة في صندوق مجوهرات |
| - Bu bir cirit! - mücevher kutusunda mı? | Open Subtitles | انه رمح لا تكن سخيف , فى صندوق المجوهرات ؟ |
| Evet. Görünüşe bakılırsa tanrıyı yine aynı mücevher kutusunda bulmuş. | Open Subtitles | يا الله، يبدو أنها وجدت في نفس صندوق المجوهرات. |
| - Kurşunu siyah mücevher kutusunda saklamış. - Aferin sana. | Open Subtitles | لقد خبأه في صندوق المجوهرات الأسود أحسنتى العمل |