"mücevherlerden" - Translation from Turkish to Arabic

    • المجوهرات
        
    • الجواهر
        
    • الأحجار الكريمة
        
    İşte mücevherlerden payına düşen. Şimdi defol! Open Subtitles هذا نصيبك من المجوهرات يا صديقي الان اخرج من هنا ايها القذر
    Gelinin taktığı mücevherlerden bahsedelim. Open Subtitles ما هي المجوهرات الذي كانت ترتديه العروس؟
    Bizim hatunlar da ayni mücevherlerden alalim diye dirdir ediyorlar. Open Subtitles هذا يجعل زوجاتنا يزعجننا كي نشتري بعض المجوهرات
    Ama daha da dehşet verici olanı mücevherlerden hiç anlamıyorsun. Open Subtitles لكن الأكثر ترويعاً , أنت تعرف أقل بكثير عن الجواهر
    Bu insanların sizdeki mücevherlerden haberi var mıydı? Open Subtitles هل يعلم هؤلاء الناس أن لديك هذه الجواهر ؟
    Musgravite, Madagaskar mağaralarından çıkarılan dünyadaki en nadir mücevherlerden biri. Open Subtitles "موسجرافيت" من كهوف "مدغشقر" إحدى الأحجار الكريمة النادرة في العالم
    Kusura bakma, şıngırdayan mücevherlerden ne dediğini duyamadım. Open Subtitles كيف كانت رحلتك الى هنا؟ آسفة لم أسمعكِ بسبب وجود كل هذه الضجة من المجوهرات
    Ve bir prenses bile sevgiyi mücevherlerden üstün tutar.. Open Subtitles . أيضا أميرة تضع الإخلاص أعلى من المجوهرات
    mücevherlerden hiç anlamadığını bile söyledi. Open Subtitles حتّى أنها قالت، أنّكَ تملكُ أسوء ذوقٍ فيما يخصُّ المجوهرات.
    mücevherlerden kurtulmanın tam zamanı. Open Subtitles . حان الوقت للتخلص من المجوهرات
    mücevherlerden hoşlanmıyorum, harcayamayacağım kadar da param var yani... Open Subtitles حسناً .. انا لا احب المجوهرات ولدي مال اكثر من ما احتاج لذى...
    - Hayattan fazla, mücevherlerden fazla. Open Subtitles ـ أكثر من الحياة، أكثر من المجوهرات ـ...
    Jeff, ona mücevherlerden bahsetmeyecek misin? Open Subtitles جيف" , ألن تخبرة بشأن المجوهرات ؟"
    Jeff, ona mücevherlerden bahsetmeyecek misin? Open Subtitles جيف" , ألن تخبرة بشأن المجوهرات ؟"
    Çalınan mücevherlerden mi söz ediyorsun? Open Subtitles المجوهرات المسروقة؟
    Hayır, hayır, hayır, Majesteleri, siz benim için mücevherlerden daha değerlisiniz. Open Subtitles لا، لا، لا، فخامتك أنتِ قيمتك بالنسبة لي أكثر بكثير من الجواهر
    Bu mücevherlerden herhangi biri kliniğimin bir yıllık masrafını karşılardı. Open Subtitles كل واحدة من هذه الجواهر يمكن أن تقضي حاجات عيادتي لمدة سنه
    Köpeğin tasmasındaki mücevherlerden birinde bir kamera var. Open Subtitles هناك كاميرا في إحدى الجواهر في طوق الكلب.
    - mücevherlerden ve "hiç gerek yoktu"lardan söz açılmışken... Open Subtitles بالحديث عن الجواهر والاشياء التي يجب الا افعلها
    Makedonya? "Benin hükümdarlığımdaki mücevherlerden sadece biri eksik." Open Subtitles بين كل الجواهر التي أمتلكها" " فأنا أفتقد واحدة
    Cesetler, mücevherlerden çok daha hacimlidir. Open Subtitles الجثث أضخم من الجواهر.
    Nüfuz ettiği bölgelerden elde edilecek servet ya da paradan değerli mücevherlerden. incilerden, madenlerden, baharatlardan ve diğer bütün kazanç getirici kaynaklardan yüzde on hisse istiyor. Open Subtitles سوف يتسلم عشر ...الثروة أو الأموال ، الأحجار الكريمة ، اللألأ ، المعادن ، التوابل وكل مصادر الربح الأخرى ، التي يتم اكتسابها أثناء إمرته

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more