"müdafaa" - Translation from Turkish to Arabic

    • الدفاع
        
    • دفاع
        
    • دفاعاً
        
    • أدافع
        
    • دفاعا
        
    • تدافع عن
        
    • دفاعًا
        
    • المدافعة
        
    • تدافعين عن
        
    Bu dünya dışı görevlerimiz sayesinde uzaylı saldırılarına karşı kendimizi müdafaa etmemize yardımcı olan ileri teknolojiler elde ettik. Open Subtitles بالوسائل من مهمات العوالم الخارجية، حصلنا على تقنية متقدمة والتي ساعدتنا في الدفاع عن الأرض ضد هجمات الفضائيين العديدة
    Meşru müdafaa iddianı doğrulayacak sıçrama izlerini yaratmak için doğru mesafeyi hesaplamalısın. Open Subtitles سيتوجّب عليكِ حساب المسافة الدقيقة لإنشاء نمط لطخات يدعم الدفاع عن النفس
    Kızın o andan itibaren yaptığı her şeyin nefsi müdafaa olduğu anlamına gelebilir. Open Subtitles مما قد يعني أن كل ما فعلته بعد ذلك كان دفاع عن النفس
    Gözlerimin içine bakarak bunun bir nefsi müdafaa olduğunu söyledi. Open Subtitles هو نَظرَ إلى عيني وأخبرَني إنه كَانَ دفاع عن النّفسَ
    Birlikler ölü bir şehirden ziyade canlı bir şehri daha iyi müdafaa eder diyordu. Open Subtitles لقد قال وقتها : أن القوات ستقاتل بشكلاً أفضل دفاعاً عن مدينه حيه مما ستفعل دفاعاً عن مدينه مهجوره
    Şu bir gerçekki muhaliflerimin yurtseverlikleri ile müdafaa etmekten gurur duyorum. Open Subtitles أنا فخور بحقيقة كوني أدافع عن وطنية خصمي
    Üstüne üstlük nefsi müdafaa için yaptığım büyüleri de kaldırmamı istiyorsun. Open Subtitles وتطلب مني أن أزيل التعويذات التي ألقيتها عليهم دفاعا عن النفس.
    "Peter Bunting" artı telefon numarası ve Bunting müdafaa teknolojisi. Open Subtitles بيتر بانتينج اضافة الى رقم الهاتف يساوى بانتينج لتكنولوجيا الدفاع
    Yardakçıları üstüme saldırdı ve nefsi müdafaa suçundan hapse girdim. Open Subtitles شرعت من طرف الهمجين، وسجنت لأجل جرائم الدفاع عن نفسي.
    Sangn iddias delilik, nefsi müdafaa degil. Open Subtitles المتهم يلتمس الجنون ، ولَيسَ الدفاع عن النّفسَ.
    Aleni bir şekilde nefsi müdafaa olur. Open Subtitles وهذا هو الحال النظيفة في الدفاع عن النفس.
    Bu, şiddeti savunmak anlamına gelmiyor, ama aynı zamanda, meşru müdafaa için şiddet kullanmaya da karşı değilim. Open Subtitles ولكن في الوقت ذاته لست ضد إستخدام العنف في حال الدفاع عن النفس ولست حتى أدعوه عنفاً في حال الدفاع عن النفس
    Boks yapmasaydı, nefsi müdafaa sayılırdı. Open Subtitles لو لم يستعمل الملاكمة كان يمكن أن يكون الدفاع عن النفس
    Sonra geliş ya da gidiş her halükarda nefsi müdafaa olur. Open Subtitles ومن ثمّ سواءً كنتَ قادمًا أو ذاهبًا، فهو دفاع عن النفس.
    Evet, ama anlattığına göre, nefsi müdafaa gibi görünüyor. Open Subtitles نعم, ولكن بالطريقة التي قلتيها بدا وكأنه دفاع عن النفس
    Nefsi müdafaa idi. Haydi, çağır polisi. Open Subtitles هذا كان دفاع عن النّفس حسنا اتصللى بالشرطة
    "Meşru müdafaa halinde psikopat bir katili vahşice öldürmüş." Open Subtitles ارتكب جريمة قتل وحشية دفاعاً عن النفس ضد قاتل مهووس
    Nefsi müdafaa bile diyemez miyiz? Open Subtitles جريمة قتل؟ ألا يمكننا القول بأنه كان دفاعاً عن النفس؟
    Bir daha seni görürsem, meşru müdafaa olarak ateş ederim. Open Subtitles ... إذا رأيتك ثانيةً سأطلق عليك النار دفاعاً عن النفس
    Şirket işinden hariç, soruşturmaya alınan bazı doktorları müdafaa ettim ve daha kaç tane yüksek topuklu ayakkabılara ihtiyacım olabilir ki? Open Subtitles أدافع عن أطبّاء مثيرين جداً للشكوك شركتي الحالية مُستثناة وكم زوج من الأحذية ذات الكعب العالي أحتاج؟
    Annen denizciyi kendisinin öldürdüğünü söyledi. Nefsi müdafaa olarak. Open Subtitles أخبرت أمك الشرطة بأنها قتلت البحار دفاعا عن النفس
    Savaştaysan ya da kendini müdafaa ediyorsan başkalarını öldürebilirsin, değil mi? Open Subtitles حسناً ، القتل لا بأس به إن كنت في حرب أو تدافع عن نفسك ، أليس كذلك؟
    Ekibi, meşru müdafaa olduğunu iddia ederse, hiçbirinin önemi kalmaz. Open Subtitles لن يكون لذلك أهميّة إن ادّعى فريقه أنّه كان دفاعًا عن النفس
    Bütün geceyi müdafaa oynayarak geçirdim. Open Subtitles وطوال الليلة لعبت دور المدافعة
    Bir yandan meşru müdafaa olduğunu söylediğin ifaden elimde. Open Subtitles من ناحية، لدي بيانكِ والذي يقول بأنكِ كنتِ تدافعين عن نفسك ومن الناحية الأخرى، لدي هذا

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more