Burada olmaman gerekiyor, evlat. Burası mühürlü. | Open Subtitles | لا يجب عليك التواجد هنا بنىّ هذا المكان مغلق |
Pencerenizde çakmaktaşı ararken şu kağıdı buldum, böyle mühürlü. | Open Subtitles | ولكني عندما كنت أبحث عند النافذة على حجر لأشعل به النار، وجدت هذه الورقة مختومة هكذا، |
Albay, o mühürlü kutu taşıyan bir ulak. | Open Subtitles | كولونيل هذا جندى مراسلة بزى رسمى يحمل حقيبة مغلقة. |
Gizli anlaşma, asıl ailesi, ve diğer aile gizli. - Kayıtlar mühürlü. | Open Subtitles | والوالدين بالولادة، والوالدين بالتبني السجل مختوم |
Bu depolama tankında saklanan mühürlü bir kap vardı. | Open Subtitles | كانت هناك حاوية مُغلقة قبل أن يوضع في سفينةِ الاحتواء. |
Hayır, hayır, eski dostum, dudaklarım mühürlü. | Open Subtitles | إنني مدين لك،لا،لا،لا لا،لا، أيها الفتى العجوز شفتاي مغلقتان |
Aklı sıkça mühürlü kutunun içeriğine giderdi. | TED | وغالبًا ما كان عقلها يتساءل عن محتويات الصندوق المختوم. |
Dün ayrıldığımızda burası mühürlü bir olay yeriydi. | Open Subtitles | عند مُغادرتنا بالأمس هذا المكان كان مغلق كمسرح جريمة. |
Çünkü benim zihnim, bataklıkla çevrili mühürlü bir kutunun içindeki metal bir tuzak- Yavru köpek mi o? | Open Subtitles | لأن عقلي هو فخ من الصلب داخل صندوق مغلق مُحاط بالرمال المتحركة |
Lahidinin içinde mühürlü kalacaktı sonsuza kadar ölümsüz olarak! | Open Subtitles | تم وضعه داخل تابوت مغلق وهو مازال حياً |
Seçim gününde mühürlü bir cédulan yoksa, ölü birisin. | Open Subtitles | ان لم يكن معكي وثيقة مختومة يوم الانتخابات اذن انتي ميتة |
Tek istediğim, üzerinde oraya gidebileceğim yazan mühürlü bir kağıt parçası | Open Subtitles | كل ما أريده منك هو قطعة ورق مختومة تقول أنه مصرح لي بالذهاب |
Sonrasında, mühürlü raporlar bütün ilgililere dağıtılacak. | Open Subtitles | بعد ذلك سيتم تسليم تقارير مختومة لجميع الأطراف |
İçinde stasis durumunda mükemmel korunmuş canlı dişi bir ortakyaşam bulunan mühürlü, antik bir mumya kabı bulduk. | Open Subtitles | وجنا جرة مغلقة بها متكافل أنثى تم حفظها بدقة |
Güvenlik sistemi kapalıysa, bu çıkışların mühürlü olmadığı anlamına gelebilir. | Open Subtitles | النظام الأمني توقف هذا يعني المخارجَ لَمْ تعد مغلقة |
Ama kayıtları arasında mühürlü bir dosya buldum. | Open Subtitles | ولكن لم أجد مختوم الملف في سجلاته |
Şiddetle önerim şu ki ileri araştırmalar yapılana kadar bu bilgi mühürlü kalmalıdır. | Open Subtitles | توصيتي هي أن نُبقي هذه المعلومات مُغلقة. حتى يتم إجراء المزيد من البُحوث بشأن الأمر. |
Dudaklarım mühürlü yemin ederim, ölmeyi bekliyorum. | Open Subtitles | شفتاي مغلقتان على عكس قلبي الذي يأمل ان يموت |
O müşterek mühürlü anlaşmayı satın almak istiyorum. | Open Subtitles | أريد شراء ذلك الميثاق المختوم معاً |
Hala mühürlü suç sabıkasını hacklemenin ortasındayım. | Open Subtitles | مازلت بمنتصف الإختراق لسجلاتها الجنائية المغلقة |
O da sana mühürlü bir mektup verecek. Buna benzer bir şey. | Open Subtitles | ثم سيعطيك خطابا بعد أن يضع عليه الختم |
mühürlü iddianameler orada. Hepsi. | Open Subtitles | لوائح الإتهامات المختومة موجودة هناك كل واحدة منها |
Tamamen mühürlü. İçeriye girmesi mümkün değil. | Open Subtitles | هذا المكان مقفل تماماً يستحيل أن يكون قد دخل إلى هناك |
" 3 yıldır mühürlü olan kapı açılmak üzere." | Open Subtitles | الباب الذي كان مغلقاً لمدة ثلاث اعوام سينفتح |
Aurora Rebekah'ın sulu mezarının tam yerinin iki mühürlü zarfa yazılmasını sağladı | Open Subtitles | أودعت (أورورا) الموقع الدقيق لقبر (ريبيكا) المائيّ في ظرفين مغلقين. |
mühürlü bir izin belgesi getirmelisin. | Open Subtitles | تحتاجين إلي قسيمة خاصة وبها دمغة |
Henüz İmparator'un mühürlü emirleri elime geçmedi. | Open Subtitles | لا أعتد إلا بأوامر الإمبراطور المختومه بختمه |