| İlk tanıştığımız zamanı düşünüyorum, olağanüstüydün ve mükemmel bir şey yapmak istiyordun. | Open Subtitles | أتذكّر عندما تقابلنا أول مرة لم تكن شخصاً معروفاً حينها لقد أردت أن تفعل شيئاً عظيماً بحق |
| Eğer Lisa için bir vizyon oluşturmak istiyorsak, gerçek çok çalışmalı ve ortaya mükemmel bir şey çıkartmalıyız. | Open Subtitles | إذا أردنا أن نحوّل رؤيتنا لكمبيوتر (ليسا) إلى حقيقة فيجب أن نبذل مزيداً من الساعات في العمل ونبتكر شيئاً عظيماً |
| Yani mükemmel bir şey yapalım. | Open Subtitles | إذن فلنجعله شيئاً عظيماً |
| mükemmel bir şey. Ailende nöbet geçiren var mı? | Open Subtitles | هذا أروع شئ رأيت أهناك تاريخ بالإصابة بالنوبة بعائلتك؟ |
| mükemmel bir şey. | Open Subtitles | هذا أروع شئ رأيت أهناك تاريخ بالإصابة بالنوبة بعائلتك؟ |
| Sanırım ona mükemmel bir şey vermişsin, Bones. | Open Subtitles | لقد قدّمتِ له شيئاً عظيماً يا (بونز) |
| mükemmel bir şey yaptın Peter. | Open Subtitles | (لقد فعلت شيئاً عظيماً اليوم , (بيتر |