Bu yönden bakma. Bu mükemmel bir fırsat. | Open Subtitles | لا تنظري للأمر بهذه الطريقة انها فرصة رائعة |
Değişik yaş kitlelerine hitap etmemiz ve.... ...şirketin genişlemesi için mükemmel bir fırsat. | Open Subtitles | إنه فرصة رائعة لتنفيذ سياسة جديدة ومساعدة الشركة للنمو التصاعدي |
Sizin davetiniz, Majestelerinin hükümetinin olaya dahil olması için mükemmel bir fırsat. | Open Subtitles | دعوتك فرصة مثالية لحكومة جلالتها لكي لتنخرط في الأمور |
Sizin davetiniz, Majestelerinin hükümetinin olaya dahil olması için mükemmel bir fırsat. | Open Subtitles | ودعوتك تُعدّ فرصة مثالية لإشراك حكومة جلالة الملكة في الأمر |
Hep kullanmak istemiştim ve bu mükemmel bir fırsat. | Open Subtitles | وهذه أنسب فرصة وردني اتصال للتو من ايثان لورنس من قسم الآثار المصرية |
Beş haftalık süre düşünülürse bu bir deney olarak görüp uyumluluğumuz hakkında veri toplamak için mükemmel bir fırsat değil mi? | Open Subtitles | نظرًا لفترة الخمسة أسابيع أليست هذه الفرصة الأمثل لإعتبارها تجربة ونجمع البيانات عن التوافق بيننا؟ |
Ben olsam bunu küçük bir burun ayarlaması için mükemmel bir fırsat olarak görürdüm | Open Subtitles | اعتقد أنه فرصة رائعة لتعديل بسيط في مستوى التفاخر لديك |
İşte bu, bütün öfkenin altındaki her şeyi atabilmen için mükemmel bir fırsat. | Open Subtitles | لكن هذه فرصة رائعة لمعرفة ما تحت غضبك هذا |
Bence Hitler için İkinci Bahar, senin için mükemmel bir fırsat. | Open Subtitles | أعتقد أن "ربيع هتلر" بمثابة فرصة رائعة لك |
Birbirinizi daha iyi tanımanız için mükemmel bir fırsat. | Open Subtitles | انها فرصة رائعة لتعرفا بعضكما اكثر |
Ama benim için, sonunda, bilgisayar üstüne düşünürsek, elimde tuttuğum şey ile kısıtlanmadan teknoloji ile bağlantı kurabilmek için mükemmel bir fırsat doğdu, ya da film izlerken veya kitap okurken fark edilmemenin hoşluğu ile. | TED | وبالنسبة لي انها فرصة رائعة حيث يمكن للتكنولوجيا اليوم ان تتواصل معي بدون اي قيود تفرض علي ولا على يدي .. ولا على اصابعي وهي لعبة غنية ليست كباقي الالعاب يمكن كشف نهايتها او حبكتها كما يمكن كشف حبكة فلم او كتاب |
Bu Homer Simpson değil mi? .Mektuptan faydalanmak için mükemmel bir fırsat. | Open Subtitles | ها هو (هومر سمبسن)، يا لها من فرصة رائعة لمواصلة رسالتي |
Parti gizlice girip onları kurtarmak için mükemmel bir fırsat olabilir. | Open Subtitles | يمكن للحفلة أن تكون فرصة مثالية للإقتحام و إنقاذهم |
Para kazanmak için mükemmel bir fırsat. | Open Subtitles | إنّها فرصة مثالية لنا لكسب المال. |
Bu onu öldürmek için mükemmel bir fırsat. | Open Subtitles | ستكون فرصة مثالية للقيام باغتياله |
Bunu değiştirmek için mükemmel bir fırsat bu bence. | Open Subtitles | أعتقد أن هذة فرصة مثالية لتغيير ذلك |
Bunu değiştirmek için mükemmel bir fırsat bu bence. | Open Subtitles | أعتقد أن هذة فرصة مثالية لتغيير ذلك |
Deneme için mükemmel bir fırsat. | Open Subtitles | فرصة مثالية للأختبار |
Hep kullanmak istemiştim ve bu mükemmel bir fırsat. | Open Subtitles | وهذه أنسب فرصة |
Beş haftalık süre düşünülürse bu bir deney olarak görüp uyumluluğumuz hakkında veri toplamak için mükemmel bir fırsat değil mi? | Open Subtitles | نظرًا لفترة الخمسة أسابيع أليست هذه الفرصة الأمثل لإعتبارها تجربة ونجمع البيانات عن التوافق بيننا؟ |
Korku Kulübü mükemmel bir fırsat olmuş. | Open Subtitles | كان (نادي الخوف) الفرصة الأمثل |