"mükemmele" - Translation from Turkish to Arabic

    • الكمال
        
    • للكمال
        
    • ممتازان
        
    • مثالي في
        
    mükemmele ulaştığımızı iddia etmiyoruz, ama yine de işleyen bir sistemimiz var. Open Subtitles نحن لا نتظاهر لتحقيق الكمال ، لكن لدينا نظام ، و هو يعمل.
    mükemmele yakın korunan devlete ait bir akıl hastanesine gönderilmişti. Open Subtitles أرسل إلى معهد الطب النفسي... حيث الأمن بعيد عن الكمال.
    Dima'yı mükemmele ulaşmak için kendi bencil araştırmanda kullandın. Open Subtitles لقد أستخدمت ديما فى بحثك الأنانى عن الكمال
    Bunun ilginç ve ciddi bir yanı da var çünkü mükemmele olan hayranlığımız o kadar içimize nüfuz etmiş ki bu kavramı oturup da sorgulamıyoruz. TED لكن هناك أمرٌ جدّيّ وذلك لأن إعجابنا المستكثر للكمال منتشر للغاية لدرجة أننا لا نتوقف و نتساءل عن المعنى وما يحمل من مفاهيم
    - mükemmele yakın. Open Subtitles إنها أقرب للكمال
    Akla gelen tüm göğüssel şekillere göre, kesinlikle mükemmele yakınlar. Open Subtitles إنهما ممتازان بكل النواحي الحلمية الممكنة
    Ancak tamamlandığında içeride mükemmele yakın bir vakum olacak. Open Subtitles ولكن بمجرد أن يستكمل، هناك فراغ شبه مثالي في الداخل.
    Günler boyu mükemmele ulaşmak için kılıç bileyledim. Open Subtitles لقد امضيت عدة ايام المع ذلك السيف الى حد الكمال استطيع تمييز ذلك الصوت في اي مكان...
    İşte gene o akşamlardan biriydi, bilirsin ya tüm bileşenlerin harmanlanıp mükemmele götürdüğü oyunlar. Open Subtitles انها واحدة من تلك الليالي ... أنت تعرف عندما تجتمع هذه العناصر حتى تصل الى الكمال
    Ve burası mükemmele yakın bir yer değil. Open Subtitles وهذا المكانِ بعيداً جداً عن الكمال
    - Bu cidden mükemmele yakın. Open Subtitles لا ، حقاً ، هذا هذا قريب من الكمال
    ve bilgi iki yerde bulunur her iplikte bir tane ki, bu önemlidir, çünkü yeni hücreler üretilirken, bu iplikler ayrılır ve şablon olarak kullanılarak, mükemmele yakın bir süreçle yeni iplikler sentezlenir. TED وتخزن المعلومات بصورة مزدوجة على كل شريط من الاشرطة وهذا امر مهم لان الشريط المزدوج ذاك ينفصل لكي يساهم في تشكيل الخلايا الجديدة حيث تقوم الجزيئات بتشكيل شريط آخر نسخة طبق الاصل عن الشريط الاول الذي يعمل كنموذج بعملية نسخ تكاد تصل الى الكمال في معظم الاحيان
    'Tasarımda mükemmele ulaştığınızı, ekleyecek bir şey olmadığında değil, çıkaracak bir şey olmadığında anlarsınız' demiştir. TED وهو يقول:"تعرف أنّك وصلت إلى درجة الكمال في التصميم، لا عندما يتعذر إضافة أي شيءٍ آخر، ولكن عندما تنعدم الحاجة لنزع شيءٍ ما."
    mükemmele asla erişemeyiz. Open Subtitles لن نصـل إلى الكمال أبدا.
    mükemmele yakındı. Open Subtitles كانت تقترب من الكمال
    Neredeyse mükemmele yakın. Open Subtitles قريب من الكمال
    Bu ağacın içinde mükemmele yakın iki kalas var. Open Subtitles بداخلها هناك لوحان خشبيان ممتازان.
    Brittany, MIT mükemmele yakın SAT sonucunu öğrendiğinde biraz şüpheci yaklaşmıştık. Open Subtitles (بريتني)، عندما سمع المعهد بشأن معدلك الشبه مثالي في إمتحان الكفاءة الدراسية، راودتنا بعض الشكوك.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more