| Yani bir kanun adamının ayakçısı, birisinin özel mülküne zorla girerken yakalanırsa, adamın kariyerine ne olur acaba? | Open Subtitles | أعني أنا اتساءل مالذي حدث لمهنة لاومن عندما قبض عليه المراسل وهو يقتحم ممتلكات خاصة لشخص ما |
| alkollü araba kullanmaktan ters yönde gitmekten ve Polis mülküne zarar vermekten suçlanıyorsunuz. | Open Subtitles | القيادة بالإتجاه المعاكس في الطريق وتدمير ممتلكات الشرطة |
| Bu adam demiryolu mülküne izinsiz giren adi bir suçlu. | Open Subtitles | هذا الرجل مُنتهك للقانون تعدى على ممتلكات السكة الحديد |
| Ama bu, bir adamın ahırını ateşe vermekte, erzakını tehlikeye atmakta ya da... mülküne zarar vermekte onu haklı çıkarmaz tabi. | Open Subtitles | ولكن هذا لا يبرر حرقهً للرجل الذي سقط في الحضيرة أو تعريض مخزونه ، أو تدمير ممتلكاته |
| Lütfen kocam veya mülküne karşı manevi ölüm itirazı için burada olmadığımı anlayın. | Open Subtitles | رجاءً تفهم هذا ، أنا لستُ هنا لنقاش أمر مصادرة الأموال الموجّه تجاه زوجي أو تجاه ممتلكاته |
| Tanrım, sence yaşlı Bayan Hallet'in en değer verdiği mülküne yağmadan yalanmayı mı isterdim? | Open Subtitles | هل تعتقدى انى أريد ان يقبض على من أجل سرقه أغلى أملاك السيده العجوز هيلت ؟ |
| Ama eğer mal mülküne el koymaya geldiyseniz, unutun gitsin. | Open Subtitles | لكن ان كنت تتطلع لتضع يديك على ملكيته حسنا ، يمكنك نسيان ذلك |
| Bu yapacağınız bildiğiniz başkasının mülküne tecavüz olur. | Open Subtitles | ويعتبر بفعل ذلك الآن تعدي على ممتلكات غير قانوني |
| Az önce, yıllardır karşıma çıkan en büyük müşteriyi, 1188 01:15:10,960 -- 01:15:13,839 siz birinin özel mülküne girip şelalesinde yüzmeye çalıştığınız ve benim üstüme kustuğunuz için mi üzgünsünüz, hem de iki kere. | Open Subtitles | أنت آسف لأني خسرتُ أكبر وكيل لدي من سنوات لأنكم قررتم التسكع والتعدي على ممتلكات أحدهم الخاصة و السباحة في نافورتهم |
| Ama şu an için, Garrett'ın mülküne dokunma yasağı var. | Open Subtitles | ولكن للآن, يوجد حظر على ممتلكات ايان غاريت |
| Devletin mülküne izinsiz girdiniz. | Open Subtitles | أنتما تتعديان علي ممتلكات حكومية |
| Banka mülküne zarar verdin, masum rehineleri riske attın. | Open Subtitles | حطمت ممتلكات مصرف، ووضعت رهائن في خطر. |
| Başka insanların mülküne saygısızlıktan! | Open Subtitles | عدم احترام ممتلكات الاخرين |
| Şimdi biliyorsun okul mülküne zarar vermek yasalara aykırıdır, Edwin. | Open Subtitles | الآن أنتَ تعرفُ أن إتلافِ ممتلكات المدرسةِ أمرٌ غيرُ قنوني يا (إدوين). |
| Yakında Givens mülküne sahip olacağız sizinkine de. | Open Subtitles | وأعلم أنه رفض عرضك سنحوز على ممتلكات ال (قيفيز) في القريب العاجل و ممتلكاتك كذلك |
| Trinity hapise girecek, ancak malına mülküne dava açabiliriz. | Open Subtitles | ترينتي سيذهب إلى السجن ولكننا يمكن رفع دعوى بالحجز على ممتلكاته |
| Shivdutt'un babasının ölümü ve onun mülküne olan talep bu yolsuzluğa sebep oldu. | TED | موت والد "شيفدت" والرغبة في ممتلكاته أدى إلى هذا الفساد. |
| Vandalizm ve kilise mülküne saygısızlık yapmak ciddi bir suçtur. | Open Subtitles | تخريب وتحطيم , أملاك الكنيسه هو جريمه كبيره |
| Özel mülke zarar vermek... devlet mülküne zarar vermek... | Open Subtitles | تدمير أملاك خاصة تدمير ملكية عامة |
| mülküne bir zarar gelmemesi için özen gösterecektir. | Open Subtitles | وهو سيتأكد بأن ملكيته سيعتني يها جيد |