"münasebetsiz" - Translation from Turkish to Arabic

    • غير لائق
        
    • غير لائقة
        
    • غير ملائم
        
    • وقحا
        
    • غير مناسبة عند
        
    • الغير لائق
        
    Pek Münasebetsiz çıktı ama öyle demek istemedim. Open Subtitles هذا على الأرجح بدى غير لائق أكثر مما كنت أعني
    Çılgın bir ucubeye dönüşüyorum... çılgın, Münasebetsiz konuşan bir ucube. Open Subtitles يا إلهي . . لقد أصبحت مجنونة مجنونة و أتكلم بما هو غير لائق
    Yani Münasebetsiz mi davranıyordunuz, yoksa bencillik mi ediyordunuz? Open Subtitles , هل كنتِ تتصرفين بطريقة غير لائقة أم أنكِ كنتِ أنانية؟
    Bay Kemp bu çok Münasebetsiz bir soru oldu. Open Subtitles استطيع القول سيد كيمب أن ذلك التعليق غير ملائم
    Bence bir kural koyalım. Eğer biri Münasebetsiz bir şey yapmaya başlarsa, başka yere bakalım. Open Subtitles دعونا نتفق على قانون,اذا كان احدنا يفعل شيئا وقحا,فان البقيه يتركوه وشانه
    Kardeşimle Cabo'da geçirdiği Münasebetsiz haftasonu olası bir kaza nedeniydi. Open Subtitles في اجازة غير مناسبة عند أخي في كابو حسنا كان ذلك صدمة قوية جدا
    Ayrıca, "Münasebetsiz" ve "münasip" gibi kelimelerden kaçın. Open Subtitles أنت يضاً قد تتجنب كتابة كلمات مثل " المطيع" ،"الغير لائق"
    Beni bağışlayın, ancak Kraliçe'nin az önce yaptığı gibi, herhangi bir kulunuzun sizinle münakaşa etmesini çok Münasebetsiz buluyorum. Open Subtitles اعذرني, ولكنني أعتقد انه من غير لائق لأي من رعاياك بأن يتجادل معك
    Münasebetsiz bir şey teklif etmeyeceğim. Open Subtitles أوه أنا لا أقترح عليك القيام بشيء غير لائق
    Şimdi sen öyle deyince pek Münasebetsiz göründü ama esasında öyle, doğru. Open Subtitles حسنًا، يبدو الأمر غير ...لائق حين تقوله بهذه الطريقة لكن هذا لب الأمر
    - Münasebetsiz bir soru. Ebe sensin. Open Subtitles هذا سؤال غير لائق (ماكجى) بالنهاية, انت هكذا
    Homoseksüelliğine tamamen saygı duyuyorum ve bundan sonraki herhangi Münasebetsiz girişimden sakınacağım. Open Subtitles أنا أحترم جداً شذوذك الجنسي وسأتوقف عن القيام بأي أعمال غير لائقة معك
    Konuklarımız, bazıları gerçekten ziyadesiyle Münasebetsiz olan en derin sırlarını mezara götüreceğimizi bilir. Open Subtitles ضيوفنا يعرفون أعمق أسرارنا، وبعضها غير لائقة بصراحة، وستقودنا مباشرة إلى قبورنا ...
    Daha sonra Münasebetsiz şakalar yaptığım için Bed Bath Beyond'dan da kovuldum. Open Subtitles "ثم طُردت من شركة "بيد باث بيوند لانني كنت أقول نكات غير لائقة
    Ben senin doktorunum. Münasebetsiz olan nedir biliyor musun? Open Subtitles هذا قول غير ملائم لتقوله لطبيبتك
    Baban senin sürekli Münasebetsiz olduğunu söylemişti. Open Subtitles والدك يقول أنك غير ملائم في كل شيئ.
    Münasebetsiz olduğu çok açık. Open Subtitles إنّه غير ملائم وشديد الفُحش، هذا مؤكد.
    Ben çok kaba Münasebetsiz, bencildim ve ben... Open Subtitles كنت غير مؤدب, كنت اجتياحي .... لقد كنت وقحا, و...
    - Bence Münasebetsiz bir soru değil. Open Subtitles -لا أعتقد أن هذا سؤالا وقحا
    Kardeşimle Cabo'da geçirdiği Münasebetsiz haftasonu olası bir kaza nedeniydi. Open Subtitles في اجازة غير مناسبة عند أخي في كابو حسنا كان ذلك صدمة قوية جدا
    Sana da teşekkürler Flynn, bu tuhaf, Münasebetsiz ama en sonunda hayat kurtaran hediye için... Open Subtitles و شكرا لك يا (فلين) لهذا الغريب، الغير لائق و هدية إنقاذ حياة جوهرية

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more