Pek Münasebetsiz çıktı ama öyle demek istemedim. | Open Subtitles | هذا على الأرجح بدى غير لائق أكثر مما كنت أعني |
Çılgın bir ucubeye dönüşüyorum... çılgın, Münasebetsiz konuşan bir ucube. | Open Subtitles | يا إلهي . . لقد أصبحت مجنونة مجنونة و أتكلم بما هو غير لائق |
Yani Münasebetsiz mi davranıyordunuz, yoksa bencillik mi ediyordunuz? | Open Subtitles | , هل كنتِ تتصرفين بطريقة غير لائقة أم أنكِ كنتِ أنانية؟ |
Bay Kemp bu çok Münasebetsiz bir soru oldu. | Open Subtitles | استطيع القول سيد كيمب أن ذلك التعليق غير ملائم |
Bence bir kural koyalım. Eğer biri Münasebetsiz bir şey yapmaya başlarsa, başka yere bakalım. | Open Subtitles | دعونا نتفق على قانون,اذا كان احدنا يفعل شيئا وقحا,فان البقيه يتركوه وشانه |
Kardeşimle Cabo'da geçirdiği Münasebetsiz haftasonu olası bir kaza nedeniydi. | Open Subtitles | في اجازة غير مناسبة عند أخي في كابو حسنا كان ذلك صدمة قوية جدا |
Ayrıca, "Münasebetsiz" ve "münasip" gibi kelimelerden kaçın. | Open Subtitles | أنت يضاً قد تتجنب كتابة كلمات مثل " المطيع" ،"الغير لائق" |
Beni bağışlayın, ancak Kraliçe'nin az önce yaptığı gibi, herhangi bir kulunuzun sizinle münakaşa etmesini çok Münasebetsiz buluyorum. | Open Subtitles | اعذرني, ولكنني أعتقد انه من غير لائق لأي من رعاياك بأن يتجادل معك |
Münasebetsiz bir şey teklif etmeyeceğim. | Open Subtitles | أوه أنا لا أقترح عليك القيام بشيء غير لائق |
Şimdi sen öyle deyince pek Münasebetsiz göründü ama esasında öyle, doğru. | Open Subtitles | حسنًا، يبدو الأمر غير ...لائق حين تقوله بهذه الطريقة لكن هذا لب الأمر |
- Münasebetsiz bir soru. Ebe sensin. | Open Subtitles | هذا سؤال غير لائق (ماكجى) بالنهاية, انت هكذا |
Homoseksüelliğine tamamen saygı duyuyorum ve bundan sonraki herhangi Münasebetsiz girişimden sakınacağım. | Open Subtitles | أنا أحترم جداً شذوذك الجنسي وسأتوقف عن القيام بأي أعمال غير لائقة معك |
Konuklarımız, bazıları gerçekten ziyadesiyle Münasebetsiz olan en derin sırlarını mezara götüreceğimizi bilir. | Open Subtitles | ضيوفنا يعرفون أعمق أسرارنا، وبعضها غير لائقة بصراحة، وستقودنا مباشرة إلى قبورنا ... |
Daha sonra Münasebetsiz şakalar yaptığım için Bed Bath Beyond'dan da kovuldum. | Open Subtitles | "ثم طُردت من شركة "بيد باث بيوند لانني كنت أقول نكات غير لائقة |
Ben senin doktorunum. Münasebetsiz olan nedir biliyor musun? | Open Subtitles | هذا قول غير ملائم لتقوله لطبيبتك |
Baban senin sürekli Münasebetsiz olduğunu söylemişti. | Open Subtitles | والدك يقول أنك غير ملائم في كل شيئ. |
Münasebetsiz olduğu çok açık. | Open Subtitles | إنّه غير ملائم وشديد الفُحش، هذا مؤكد. |
Ben çok kaba Münasebetsiz, bencildim ve ben... | Open Subtitles | كنت غير مؤدب, كنت اجتياحي .... لقد كنت وقحا, و... |
- Bence Münasebetsiz bir soru değil. | Open Subtitles | -لا أعتقد أن هذا سؤالا وقحا |
Kardeşimle Cabo'da geçirdiği Münasebetsiz haftasonu olası bir kaza nedeniydi. | Open Subtitles | في اجازة غير مناسبة عند أخي في كابو حسنا كان ذلك صدمة قوية جدا |
Sana da teşekkürler Flynn, bu tuhaf, Münasebetsiz ama en sonunda hayat kurtaran hediye için... | Open Subtitles | و شكرا لك يا (فلين) لهذا الغريب، الغير لائق و هدية إنقاذ حياة جوهرية |