"müsaade ederseniz" - Translation from Turkish to Arabic

    • إذا سمحت لي
        
    • إذا سمحتما لي
        
    • تسمحان
        
    • إن سمحت
        
    • إذا سمحتم
        
    • عذرتماني
        
    • عذرتمونا
        
    • عذرتموني
        
    • إذا سمحتَ لي
        
    • تعذروني
        
    Neslin tükenmesi,benim dikiz aynam gibidir. Şimdi müsaade ederseniz, Kader ile bir randevum var. Open Subtitles والآن إذا سمحت لي فأنا على موعد مع القدر
    Şimdi müsaade ederseniz Başkan demin sabah yayınımıza çıktı ve Seçmen Kurulu işini bitirdikten sonra uzun bir çalışma beni bekliyor. Open Subtitles لذا، إذا سمحت لي سيكون الرئيس في برنامجنا الصباحي وسأعمل بعد فترة طويلة
    Şimdi, müsaade ederseniz benim burada oturmam gerekiyor. Open Subtitles ... والآن إذا سمحتما لي فإنني سوف أمكث هنا
    İki deli aşık bana müsaade ederseniz. Open Subtitles هل تسمحان لي أيها العاشقان المنحوسان
    Ama şehrim adına konuşmama müsaade ederseniz... Open Subtitles ...لكن إن سمحت لي بالتحدث نيابة عنها
    Şimdi müsaade ederseniz gidip oyundaki quarter backlerimden birisini değiştirmem gerek. Open Subtitles والآن إذا سمحتم لي يجبُ أن أقوم بتبديل أحد مهاجمي كرة القدم الخياليين
    Şimdi, müsaade ederseniz, gidip duşta ağlayacağım. Open Subtitles الآن , إذا سمحت لي سأذهب لأبكي في الحمام .
    Şimdi bana müsaade ederseniz, Katılmam gereken bir iftar var. Open Subtitles والآن إذا سمحت لي لدي خدمات عيد الغفران
    müsaade ederseniz efendim, en derin taziyelerimizi sunarız. Open Subtitles إذا سمحت لي سيدي نقدم لك خالص تعازينا
    müsaade ederseniz Bay Franks? Size bir şey teklif etmek istiyorum. Open Subtitles (إذا سمحت لي يا سيد (فرانكس أرغب في أن أقترح عليك القيام بشيء
    Pekâlâ han'fendi, müsaade ederseniz... Open Subtitles حسناً يا سيدتي, إذا سمحت لي
    Şimdi müsaade ederseniz. Open Subtitles والآن، إذا سمحتما لي
    şimdi müsaade ederseniz. Open Subtitles والآن، إذا سمحتما لي
    İki deli aşık bana müsaade ederseniz. Open Subtitles هل تسمحان لي أيها العاشقان المنحوسان
    Operasyon kararınının size ait olduğunu biliyorum fakat bu insanların gidip bir alışveriş merkezini patlatarak ölüme sebebiyet vermesine müsaade ederseniz Beyaz Saray, Pentagon ve dünyanın çoğu kesiminde sayısız yetkilinin gazabıyla karşı karşıya kalırsınız. Open Subtitles ،أعلم أن قرار المهمة لك لقد قد يثار غضب بعض الأشخاص هنا في البيت الأبيض وفي البنتاغون وفي كل مكان إن سمحت لأولئك الرجال بمغادرة المنزل ...ليفجروا مركز تسويق
    Şimdi, eğer bana müsaade ederseniz, odamda her şeyi yapmaya çalışıyor olacağım! Open Subtitles الآن، إذا سمحتم لي، سأكون بمكتبي أهتم بكل شيء
    Eğer bana müsaade ederseniz, çocuklar, gitmem lazım. Open Subtitles هلا عذرتماني أيها الشباب يجب أن أذهب.. كومار
    Şimdi bize müsaade ederseniz birçok arama yapmamız gerek. Open Subtitles لو عذرتمونا الآن، فإنّ علينا إجراء العديد من الإتّصالات.
    Bir saniye müsaade ederseniz harika olur. Open Subtitles إن عذرتموني لثانية يا رفاق سيكون ذلك عظيماً
    müsaade ederseniz, Sayın Yargıç bir sihir numarası yapmak istiyorum. Open Subtitles ...إذا سمحتَ لي سيدي القاضي أود أن أريك حيلة سحرية
    müsaade ederseniz Giriş ve çıkış yaraları hakkında sunum hazırlamam gerek. Open Subtitles لو تعذروني علي حضور جلسة عرض الخروج الداخلة والخارجة تبدين فاتنة محققة

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more