Kendimi buraya tünemiş gibi hissediyorum. müsriflik ettiniz. | Open Subtitles | أشعرهنابالإرتفاعالكبير، هذا إسراف شديد منك |
müsriflik, gereksiz ve pahalı. Çok Amerikan usulü. Bayıldım. | Open Subtitles | إنّه إسراف كبير، غير ضروري ومُكلّف، تصرف أمريكي نموذجي، وأحب ذلك. |
müsriflik bu. | Open Subtitles | هذا مبذر |
Tam bir ziyafete benziyor. Biraz aşırı müsriflik. | Open Subtitles | يبدو بأن هذا العرس فيه تبذير شديد |
Bu tam bir müsriflik. Ellerini bu kadar sık yıkamak zorunda mısın? | Open Subtitles | ذلك اسراف جدا, أيجب عليكِ غسل يديكِ كثيرا؟ |
Seninle ilgilensek müsriflik olacak ama ilgilenmezsek de rahatsız olacaktık. | Open Subtitles | عندما يحدث هذا ستكون خسارة بالنسبة لنا وان لم نساعدك فسنشعر بالسوء |
müsriflik yapmayın. Üçünüz birinizin götünde söndürürdünüz. | Open Subtitles | "علبة التبذير تتسع لثلاثه" |
Eşsiz bir parça olduğu için olabilir. Ama bu müsriflik olur. | Open Subtitles | رُبّما لأنها فريدة من نوعها ولكنه إسراف |
Bu müsriflik değil. | Open Subtitles | هذا ليس إسراف |
Bu kayıtlara göre bir dizi aptalca yatırım müsriflik, spor arabalar, Aspen, Nantucket, Miami'de evler. | Open Subtitles | وفقاً لهذه السجلات، سلسلة من الإستثمارات الحمقاء، إسراف في الإنفاق... سيارات رياضية، منازل في (آسبن)، (نانتاكيت)، (ميامي). |
Ah, bu ne müsriflik. | Open Subtitles | ! يالهُ من تبذير |
Çok komik, çünkü resmen müsriflik. | Open Subtitles | انه مضحك لانه اسراف |
Seninle ilgilensek müsriflik olacak ama ilgilenmezsek de rahatsız olacaktık. | Open Subtitles | عندما يحدث هذا ستكون خسارة بالنسبة لنا وان لم نساعدك فسنشعر بالسوء |
müsriflik yapmayın. Üçünüz birinizin götünde söndürürdünüz. | Open Subtitles | "علبة التبذير تتسع لثلاثه" |