| Bu şehrin halkı için müthiş şeyler inşa etmeme yardım edecek biri. | Open Subtitles | سيساعدني في بناء أشياء عظيمة من أجل شعب هذه المدينة |
| müthiş şeyler başarmak için gidiyorsun. | Open Subtitles | أنتي على وشك تحقيق أشياء عظيمة |
| Önünde müthiş şeyler seni bekliyor. | Open Subtitles | هناك أشياء عظيمة بانتظارك. |
| Bunu duyduk. Omar sizin hakkınızda bana müthiş şeyler anlattı. | Open Subtitles | . سمعنا بشأن ذلك عمر" يُخبرنى بأشياء عظيمة عنكم يا رجال" |
| İçimde bir ses, müthiş şeyler yapacağını söylüyor. | Open Subtitles | لدي شعور انك تنوي القيام بأشياء عظيمة. |
| Birlikte müthiş şeyler inşa edebiliriz. | Open Subtitles | يمكننا بناء أشياء عظيمة معاً |
Arabic 
English 
French 
Spanish 
German 
Portuguese 
Turkish 