| Onu müttefikin yap ve zafer senin olsun. | Open Subtitles | اجعليه حليفك وستحظين بنصرك. |
| Senin müttefikin değilim Zheng. | Open Subtitles | (أنا لست حليفك (زونغ |
| Senin müttefikin değil. | Open Subtitles | انه ليس حليفك. |
| Henüz farkında olmayabilirsin ama senin en büyük müttefikin olabilir. | Open Subtitles | , ربما لم تلاحظِ ذلك بعد لكن ربما قد تكون أفضل حليف لكِ |
| Cepheden gelen haberler savaşın iyiye gittiğini söylemiyordu, hatta yeni ve güçlü bir müttefikin savaşa girmesi bile, kazanmaları ihtimalini artırmamıştı. | TED | لم يكن هناك أخبار من الجبهة تبشر أن المعارك تسير في الاتجاه المراد لها ولا حتى عند انضمام حليف قوي للمعركة ليقلب ميزان الحرب لصالحهم. |
| İsrail'in gerçek bir müttefikin yapması gerektiği gibi desteklemesini bekliyorum. Bize yalan söyleme. | Open Subtitles | أتوقع أن تدعمه (إسرائيل) بكونها الحليف الوفي, لا أن تكذب علينا |
| Ne düşündüğünü bilmezsem müttefikin olamam. | Open Subtitles | لا يمكن أن أكون حليفتك إذا كنت لا أعرف بماذا تفكر |
| Baba, Aelle senin müttefikin ve dostun. | Open Subtitles | أبي، (إيلا) حليفك وصديقكَ . |
| Ortak müttefikin ölümü, özellikle etkili bir takım oluşturucudur. | Open Subtitles | حسناً، إن مصرع حليف مشترك... يعد عنصراً فعالاً لبناء أي فريق. |
| müttefikin olmadan Serena'yla savaşamazsın. | Open Subtitles | فعرشك في خطر و لا يمكنك أن تشنّي حرباً على (سيرينا) من دون حليف |
| Fransa'nın en büyük müttefikin olduğunu biliyorsun. | Open Subtitles | أنت تعلم بأن " فرنسا" هي أعظم حليف لك |
| İsrail'in gerçek bir müttefikin yapması gerektiği gibi desteklemesini bekliyorum. Bize yalan söyleme. | Open Subtitles | أتوقع أن تدعمه (إسرائيل) بكونها الحليف الوفي, لا أن تكذب علينا |
| - Dul müttefikin değil. | Open Subtitles | الأرملة ليست حليفتك |