Ve, Charlotte, yardımın için çok teşekkürler ama şimdi müvekkillerinden biri ana şüphelimiz olduğuna göre gitmen senin için en iyisi. | Open Subtitles | و (شارلوت)، شكرا جزيلا لك على مساعدتك لكن الآن بما أن أحد عملائك هو مشتبهنا الرئيسي فمن الأفضل أن تذهبي |
- Dearing senin müvekkillerinden biri. - Bunu açıklayabilirim. | Open Subtitles | ديرينج) أحد عملائك) |
Görelim bakalım saldırgan, eski müvekkillerinden birisi mi. Şüpheli sayısını azaltmalıyız. | Open Subtitles | نرى إن كان المُعتدي أحد عملائها لنُقلص عدد المُشتبه بهم |
Bay Gainsborough'un en üst müvekkillerinden olduğunu biliyorum, ne dediyse onu söyledim. | Open Subtitles | أعلم أن السيد (جاينزبورو) واحد من أفضل عملائها ، لكن قلت لها ما قاله |
Beni Claire'e geri gönderdin ve kendi müvekkillerinden birinin Metadesk'i almasını teklif ettin ve Optela'nın bizimle kalmasını sağladın. | Open Subtitles | لقد ارسلتني ل(كلير) لجعل احد عملائها الحاليين يشتري "ميتا ديسك والإبقاء على "اوبتيلا |
Senin müvekkillerinden birisi anlaşmayı kabul etmek istiyor sanırım. | Open Subtitles | أنا أعتقد أنه واحد من موكليك يريد أخذ عرض التسوية. |
müvekkillerinden bir tanesinin ödü bokuna karışmış, diğeri de baygın. | Open Subtitles | إحدى موكليك لدي مرتعبة جداً والآخر مغمى عليه. |
müvekkillerinden birini bulmak istiyorum. | Open Subtitles | انا أبحث عن أحد موكليك |