| ama çok canlıydın. Bu politikacılar mumya müzesinden çıkmış gibi. | Open Subtitles | هؤلاء السياسيون اليوم يبدوا و كأنهم تم إستعارتهم من متحف الشمع. |
| Dokuz ay önce İngiliz müzesinden çok değerli bir tarihi eser çaldı... | Open Subtitles | لقد سرق تحفة مهمة من متحف بريطانيا منذ تسعة أشهر |
| Royal Stockholm müzesinden 6 hafta önce çalınan kusursuz 39 karat elmas. | Open Subtitles | هو لا تشوبه شائبة الماس 39 قيراطا التي كانت قد سرقت قبل ستة أسابيع من متحف استوكهولم الملكي. |
| Bunları daha dün aldım Pretoria'daki şirket müzesinden. | Open Subtitles | لقد وصلوا عليهم البارحه من أدراة المتحف فى بريتوريا |
| Konu neydi? Alamo Devlet müzesinden aldığı bir eserle ilgili. | Open Subtitles | عن القطع الأثرية القديمة التي حصل عليها من المتحف في ولاية ألامو |
| Bu ekmeği nereden almış, ekmek müzesinden mi? | Open Subtitles | أنّى له بذلك الخبز، من متحف الخبز؟ |
| Yan taraftaki Doğa Tarihi müzesinden aldım. | Open Subtitles | اشتريته من متحف تاريخ الطبيعة بالجوار |
| Yan taraftaki Doğa Tarihi müzesinden aldım. | Open Subtitles | اشتريته من متحف تاريخ الطبيعة بالجوار |
| Dinle, dün gece Linderberg sanat müzesinden bir tablo çalındı. | Open Subtitles | استمع ، اللوحة اللتى سرقت يوم أمس من متحف ليندنبرج للفنون . |
| New York müzesinden 2002 de calinmisti. | Open Subtitles | سُرِقت من متحف نيويورك في عام 2002. |
| Bunları nereden buldun, siktiğimin müzesinden mi? | Open Subtitles | من أين أحضرتهم من متحف لعين ؟ |
| Merhaba, ben Morgan Chase müzesinden Heldi. | Open Subtitles | مرحباً، أنا (هيليد) من متحف (مورغن تشايس) |
| Selam, ben Morgan Chase müzesinden Heldi. | Open Subtitles | "مرحباً، أنا (هيليد) من متحف (مورغن تشايس)" |
| Üniversitenin müzesinden ödünç aldım. | Open Subtitles | إستعرته من متحف الجامعة. |
| Ya öyledir ya da yine siktiğimin müzesinden bir taş parçası çalınmıştır. | Open Subtitles | أو ربما لديهم رؤية أخرى لـ (وايتي بلغير) في متحف ما. |
| Az önce Bishop müzesinden Dr. Asano ile görüştüm de. | Open Subtitles | أغلقتُ للتو الهاتف مع د. (أسانو) من متحف "بيشوب" |
| - Biz de sanat müzesinden geliyoruz. | Open Subtitles | كنا للتوّ في متحف للفنون |
| Ben Larry Daley New York Doğal Tarih müzesinden. | Open Subtitles | أنا (لاري ديلي) من متحف التاريخ .(الطبيعي في (نيويورك |
| Neyse ki, burada istenen özellikle eşleşen el yapımı bir aleti Smithsonian müzesinden alabilirim. | Open Subtitles | لحسن الحظ فإن المواصفات المدرجة فى هذا النص تطابق قطعة أثرية كنت قادرا على تتبعها مخازن المتحف السيمثسوني. |
| Bu yüzden, bir mezartaşından bir 'hayır' aldım, Kahire'deki İslam müzesinden, ve ona bir mesaj ekledim: 'ordu yönetimine hayır.' | TED | فأخذت "لا" على شكل علامة قبر من المتحف الإسلامي في القاهرة, وأضفت عبارة: "لا لحكم العسكر". |
| İngiliz müzesinden çalmış. | Open Subtitles | سرقها من المتحف البريطاني |