Şimdi, işte bu şeytanın müziğinin Ozzie ve Harriet'a nasıl geçtiği. | Open Subtitles | حسنا الان إليك الطريقه كيف سنمرر موسيقى الشيطان بدون علم مستضيفك |
Şimdi, işte bu şeytanın müziğinin Ozzie ve Harriet'a nasıl geçtiği. | Open Subtitles | حسنا الان إليك الطريقه كيف سنمرر موسيقى الشيطان بدون علم مستضيفك |
Gerçek hayattaki sorun, tehlike müziğinin çalmaması . | Open Subtitles | إنّ المشكلةَ بالحياةِ الحقيقيةِ ليس هناك موسيقى خطرِ |
Artık, senin müziğinin nelere sebep olduğunu anlamışsındır. | Open Subtitles | اعتقدت انه يجب عليك معرفه ما تفعله موسيقاك |
bazı kişiler senin yeni müziğinin Bob Dylan'ın müziğine çok benzediğini söylüyor. | Open Subtitles | بعض الناس يقولون ان موسيقاك الجديده تشبه كثيرا موسيقى بوب ديلان |
Bu yarışmayla, hangi ulusun müziğinin "dünyanın en hüzünlüsü" sıfatını gerçekten hak ettiğini kararlaştıracağız. | Open Subtitles | لتحديد أيّة أمّة تستحقّ موسيقاها أن تدعى بجدارة ـ الأحزن في العالم ـ |
Onun müziğinin çoğunuza ilham vermesi beni memnun etti, hatta o ilhamın kaynağı tehlikeli bir narkotik olsa bile. | Open Subtitles | موسيقاها قد ألهم العديد منكم حتى لو كان ذلك الإلهام قد أتاكم عن طريق مخدر خطير |
Bildiğin bu karanlıkta savaşamazsın gece müziğinin karanlığıyla. | Open Subtitles | في هذا الظلام حيث تعرفين بأنك لن تستطيعي مقاومته ظلام موسيقى الليل |
Bütün rock'n roll müziğinin kökeni blues ve kölelerin müziğidir. | Open Subtitles | أصل كل صخرة 'ن لفة هو في موسيقى البلوز والموسيقى من العبيد. |
On beş biranın, biraz aydınlatmanın ve Rob Base'ie DJ EZ Rock'un müziğinin gücünü de asla küçümsemeyin. | Open Subtitles | و لا تبخس أبداً قدر 15 زجاجة بيرة و قليلا من الثقافة و قوة موسيقى الدى جى و الروك بى زد |
Atardamarlarımda tıkanıklık var. Asansör müziğinin sözlerini bilirim. | Open Subtitles | لديّ صفيحة معدنيّة بشراييني، وأعرف كلمات أغاني موسيقى المصاعد |
Sahra-altı Afrika müziğinin en yaygın ikili-darbe ritmik hücresi. Ama geri kalanı beklemek zorunda. | Open Subtitles | الخلايا الإيقاعية ذات النبض المزدوج الأكثر انتشارًا في موسيقى الصحراء الكبرى الإفريقية |
Zaman yolcusu panik olur Beethoven'in müziğinin olmadığı bir dünyaya katlanamaz. | Open Subtitles | مسافر الزمن خاف لايستطيع تحمل فكرة عالم بدون موسيقى بيتهوفن |
Asya müziğinin sindirime yardımcı olduğunu duymuştum. | Open Subtitles | سمعت أن موسيقى الآسيويين تساعد على هضم الطعام. |
Şimdi müziğinin niye o kadar hüzünlü olduğunu anlıyorum. | Open Subtitles | أدرك الآن لم موسيقاك في غاية السوء |
müziğinin berbat olduğunu söylemiştim. | Open Subtitles | لقد قلت لك موسيقاك سيئة |
müziğinin boktan olduğunu düşünüyor. | Open Subtitles | يظن أن موسيقاك تافهة |
Ayrıca onun müziğinin ve ününün değerini çok daha fazla anladık bu hafta. | Open Subtitles | و أظن وكلنا أتت لنا القدرة لتقديرها و موسيقاها كثيراً هذا الأسبوع |
Sözlerinin ve müziğinin kopyaları on binlerce satacak. | Open Subtitles | "نُسخ من كلماتها و موسيقاها ستُباع بعشرات الآلآف" |
Bu kamera ile bakılacak,hareketleri incelenecek, istediği müziğinin bütün farklı yönlerini ortaya çıkarmasına fırsat verilecek. | TED | الكاميرا ستنظر إليه تقوم بتحليل حركاته ستمكنه من إظهار كل ما يود إظهاره في الموسيقى |