Yiyecek-içecek ve çiçek ikram edecek müzisyenler ve park ettirme ve binlerce dondurulmuş kelebek işiyle uğraşacak tek kişi benim. | Open Subtitles | أنا الوحيد الذي يتعامل مع متعهدي الطعام و بائعي الأزهار و الموسيقيين و عمال إيقاف السيارات و ألف فراشة مجمدة |
Bu albüme başlarken müziğini takdir ettiğim müzisyenler ve gruplarla çalışmayı hayal ediyordum. | Open Subtitles | تعلمون , عندما بدأتُ أكون نفسي, كان حلمي أن أعمل مع الموسيقيين و الفرق الذين أقدّرهم كثيرا. |
O daima "ruh eşi" sözünün müzisyenler ve Hollywood tarafından bulunmuş bir saçmalık olduğuna inanmıştır. | Open Subtitles | "انه يؤمن بأن "المنشودة هو مصطلح انشأه الموسيقيين و مخرجي هوليوود |