"mısır'dan" - Translation from Turkish to Arabic

    • من مصر
        
    • في مصر
        
    Fakat bu orta kısımda, 20 ila 45 yaş arası, Botsvana' da ölüm oranları Mısır'dan çok çok çok çok yüksek. TED ولكن في متوسط العمر بين سن الـ 20 و الـ 40 نجد أن معدل الوفيات في بتسوانا أكثر بكثير من مصر
    Antik Mısır'dan, Roma'dan Küçük Asya'ya, Doğu Hindistan'a ve Orta Afrika'ya kadar. Open Subtitles من مصر القديمة.. روما في كافة أنحاء آسيا الصغرى جزر الهند الشرقية..
    Musa'nın insanlarımızı Mısır'dan kaçırması gibi Amalekiteler kadın ve çocuklarımızı öldürdüler. Open Subtitles مثلما جلب موسى شعبنا من مصر العماليق قتلوا نساءنا و أطفالنا
    Son zamanlarda Mısır'dan çıkan bir parçaydı. TED اضطر صاحبها لكسر قطعة للخروج من مصر مؤخرًا
    Mısır'dan başka nereye götürebilirim? Open Subtitles أين يمكنني أن أذهب سوى في مصر ؟
    yazmış. İlk görüştüklerimden biri Mısır'dan Umm El-Saad'dı. TED أم السعد من أوائل اللاتي تعاملت معهن من مصر
    Hikâyem 4 Temmuz 1992'de, annemin Mısır'dan kalkıp üniversite aşkının peşinden New York'a gelmesiyle başlıyor. TED تبدأ قصتي في الرابع من شهر يوليو عام 1992، يوم تبعت أمي حبيبها الجامعي من مصر إلى نيويورك.
    Kervanlarda, Mısır'dan sürülen yüce birinden söz ediliyor. Open Subtitles هناك أقاويل من القوافل عن الشخص العظيم الذى تم إخراجه من مصر
    Kervanlarda, Mısır'dan sürülen yüce birinden söz ediliyor. Open Subtitles هناك أقاويل من القوافل عن الشخص العظيم الذى تم إخراجه من مصر
    Mısır'dan almak istediğin kahrolası her şeyi al, ama git! Open Subtitles خذوا ما أفسدتموه من مصر كما تشاءون ! لكن إرحلوا
    Mısır'dan ya da Arjantin'den geldiğiniz zaman da kendinizi bu güzel şehrin kollarına bırakırsınız. Open Subtitles حيثما تاتى , من مصر او الارجنتين تشعر انك فى بيتك فى تروكاديرو
    Ve Fısıh bayramını hamursuz ekmek yiyerek kutlamamızın sebebi Musa'nın İsrailoğulları'nı Mısır'dan çıkarmasını anmaktır. Open Subtitles ولهذا نحتفل بإجازة عيد الفصح بأكل خبز الفطير قاد أطفال إسرائيل من مصر
    Bana Suriye'den elma Amman'dan şeftali, Halep'ten yasemin Mısır'dan limon kuru üzüm, mersin, papatya nar, beyaz güller minik tatlılar, hindistan cevizli halka kurabiyeler, şekerler kısa pastalar, puf pastalar şeker ve tütsü kehribar, misk ve bal mumu al. Open Subtitles أعطني تفاح من سوريا خوخ من عمان، وياسمين من حلب وليمون من مصر
    Düşman bir daha Mısır'dan yardım alamayacak. Open Subtitles سيمنع العدو من وصول الإمدادات إليه من مصر
    Duyduğuma göre.. Mısır'dan geldiğinden beri peşinde dedektifler varmış. Open Subtitles لقد سمعت بانه عين محققين وكانو يتبعونك منذ مجيئك من مصر
    Bu eski Mısır'dan bir oyun ... adı Çakal ve Tazı. Open Subtitles هذه لعبة من مصر القديمة إسمها ابن آوى وكلب الصيد
    Osmanlı İmparatorluğu, Mısır'dan Kürdistan'a kadar heryeri kapsamıştı Open Subtitles الإمبراطورية العثمانية شملت كل شىء من مصر حتى كردستان
    Hey, tarihteki ilk turtanın Antik Mısır'dan geldiğini biliyor muydun? Open Subtitles اسمع، هل تعلم أن أول كعك في التاريخ أتت من مصر القديمه؟
    Sebastian Mısır'dan daha yeni dönmüştü. Belki orada bir şey kapmıştır. Open Subtitles سيباستيان فقط عاد من مصر لربّما هو إلتقط شيء هناك
    Mısır'dan başka nereye götürebilirim? Open Subtitles أين يمكنني أن أذهب سوى في مصر ؟
    Önce Tzipporah'ı Mısır'dan kurtardın.. Open Subtitles أولا, لقد أنقذت تذيبورا في مصر

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more