Dert etme. Başaracak. Hadi maç için hazırlanalım. | Open Subtitles | لا تقلق ، ستأتى دعنا نحضرك للمباراة ، اعطينى هذه الحقيبة |
Yoksa maç için gelirim. Ama bu kez Rugby için değil. | Open Subtitles | وسوف أعود للمباراة ،وهذه المرة لن تكون لعبة الركبي |
Seni son maç için çağıracaklar, biliyorum. | Open Subtitles | سوف يستدعونك للمباراة الأخيرة، أعرف ذلك |
Dünyanın ağırsiklet boks şampiyonuyla yapılacak olan maç için tamamen hazır. | Open Subtitles | إنها تستعد لمباراة ملاكمة الوزن الثقيل الممتاز للعالم |
Yarın beyzbol antrenmanımız var. Cumartesi günkü maç için yapacak çok şeyimiz var. | Open Subtitles | غدا ً سنلعب البيسبول لدينا عمل كثير لمباراة يوم السبت |
Son maç için de oynamalarını sağlayacağım, çünkü sen bunu başarabilirsin. | Open Subtitles | يجب أن نحافظ عليهم من أجل المباراة الأخيرة لأنك قادر على فعل هذا |
Kritik bir an, hem maç için, hem de Spartalılar'ın sezonu için. | Open Subtitles | لعبة حرجة، ليس لأجل المباراة وحسب، بل إلى ما تبقى من موسم أسبارطة. |
maç için biletleri aldı ama oraya hiçbir şekilde gidemedi. | Open Subtitles | لذا كان لديه تذاكر للمباراة |
Büyük maç için İstanbul'a seyahatini mahvetmek istemedin mi? | Open Subtitles | لم تريد أن تخراب رحله الى (أسطنبول) للمباراة الكبيرة؟ |
maç için heyecanlı mısın? | Open Subtitles | إذن هل أنت متشوق للمباراة ؟ |
- Ne yani, maç için bir bilet mi aldın? | Open Subtitles | -حصلت على تذكرة للمباراة ؟ |
Hafta sonu bir kaç maç için kaleci arıyoruz. | Open Subtitles | أبحث عن حارس مرمى لمباراة في عطلة نهاية الاسبوع |
Aslında, sen gitmeyeceksin. Bu akşamki maç için bize bilet alacaksın. | Open Subtitles | بالواقع لن تفعل ستذهب لتجلب لنا تذاكر لمباراة الليلة |
Yarınki maç için gelen bir sürü müşteri var. | Open Subtitles | يبدوا أنه يوجد الكثير من الناس يقومون بالتسجيل لمباراة الغد |
Keşke bu akşamki maç için bunlardan birini kullanabilsem. | Open Subtitles | أتمنى أن استخدام واحدة من هذه لمباراة الليلة. |
Ray'ın masasında bu cumartesi yapılacak maç için müşterek bir bahis var benden City'e 2-0. | Open Subtitles | أوه ، وهناك رهان سباق الخيل على طاولة راي لمباراة السبت. لقد حصلت مدينة 2-0. |
Son maç için de oynamalarını sağlayacağım, çünkü sen bunu başarabilirsin. | Open Subtitles | يجب أن نحافظ عليهم من أجل المباراة الأخيرة لأنك قادر على فعل هذا |
Ligdekiler ekibime yarınki maç için bir kaç bilet ayarlamış. | Open Subtitles | إتحاد كرة القدم الأميركي موجودين في وحدتي مع بعض التذاكر من أجل المباراة غداً, لذا |
maç için senin sevdiğin Alman birasını alacak. | Open Subtitles | ستجلب معها ذلك الشراب الألماني الذي تحبه من أجل المباراة. |
maç için büyük boy pizza sipariş edeceğim. | Open Subtitles | حسناً , سأطلب البيتزا لأجل المباراة |