Düşük maaşları, Fransız askerleri için ciddi bir problemdi... | Open Subtitles | مع تدنى الرواتب , أصبحت الحياه بالنسبه للجنود الفرنسيين لا تطاق |
Ben ve adamlarım maaşları erken almak için geldik. | Open Subtitles | أنا ورجالي هنا لنقوم بحمل الرواتب مبكرا. |
maaşları, Papazlar Meclisi ile Okul Komitesi belirliyor. | Open Subtitles | مجلس الكنيسه ولجنة المدرسه تحدد الرواتب. |
maaşları iyiydi, ama onlarınki zor ve çoğunlukla tehlikeli bir yerde hâlâ izole edilmiş ve zor bir hayat. | TED | كانوا يتلقون رواتب جيدة، و لكن بالنسبة لهم فهي حياة عزلة صعبة داخل عنصر خطير و شاق على الأغلب. |
Ordu maaşları 80'lerde şimdi olduğu gibi pek iyi değildi. | Open Subtitles | رواتب الجيش فى الثمانينيات لم تكن أفضل مما هى اليوم |
Ev ipoteği borçları, araba kredileri, şirket maaşları. | Open Subtitles | رهانات عقارية, قروض سيارات, سجل مرتبات شركة |
Ama ikisinin de bizim sayemizde maaşları var. | Open Subtitles | كلاهما حصل على مرتب ضمان اجتماعي بفضلنا |
Muhasebecimiz önümüzdeki haftaki maaşları ödeyemeyeceğimizi söylüyor. | Open Subtitles | محسابنا المالي يقول أننا لا يمكننا دفع الرواتب للأسبوع القادم. |
Şimdilik ek malzeme alımını durduracağız ve geçen yılki maaşları düşüreceğiz. | Open Subtitles | بدءاً من منتصف العام سنجمد كل الإمدادات ولسوء الحظ سنعود إلى دفع الرواتب كما بالعام الماضي |
Zırhlı aracın sürücüsünün çalıştığı şirket, yerel havaalanlarından maaşları taşıyor. | Open Subtitles | سائق السيارة المدرعة؟ شركته تأخذ الرواتب من المطارات الإقليمية |
- maaşları demiryolu verecek artık. | Open Subtitles | ستتولى السكة الحديدية توزيع الرواتب من الآن فصاعدًا. |
Ama maaşları yine ödemezsek... | Open Subtitles | لكن لو قمنا بتأجيل تسليم الرواتب مرة اخرى |
İyi haber ise, zor da olsa zaten ödeyemeyeceğimiz maaşları aylık 33 bin dolara indirdik. | Open Subtitles | الخبر السار هو أنه بفضل التخفيضات الصعبة أصبح جدول الرواتب 33 ألف بالشهر ومازلنا لن نجني هذا المبلغ |
Ben Senatör Healy ile çalışıyorum, ve kendisi bütçede bazı kesintiler yapmayı düşünüyor özellikle güvenlik görevlilerinin maaşları konusunda. | Open Subtitles | وانه يتطلع الى اجراء بعض التخفيضات في الميزانية إلى الرواتب الأمن هنا، |
Konuşma okul yemekleri öğretmen maaşları ve görev süreleri hakkında. | Open Subtitles | حسنا، الخطاب يرتكز على المطعم المدرسي، رواتب المعلّمين ومدد الحصص |
Şimdi bu büyük bir miktar, ama bakış açısına bağlı, her yıl öğretmen maaşları için harcadığımız paranın yüzde ikisinden az. | TED | هذا رقم ضخم، لكن بوضعه في السياق، هذا أقل من 2 بالمائة مما نصرفه كل عام في رواتب المدرسين. |
Ama bu şirkette maaşları ve hayat boyu işleri hallettik. | TED | لكن في هذه الشركة، كان لدينا رواتب ثابتة ووظائف مدى الحياة. |
Görevi kötüye kullanma sigortası, personel maaşları, pazarlama maliyetleri... | Open Subtitles | تأمين سوء الاستخدام، مرتبات الموظفين، تكاليف التسويق |
Bloom'lar bir yıllık maaşları kadar tazminat ve senin bunu kabul etmen şartıyla hem cinsel taciz, hem de saldırı suçlamalarından vazgeçmeyi kabul ettiler. | Open Subtitles | الشركة راغبه في تقليل التحرش الجنسي وشحن البطارية العام وما دمنا نعطي لها مرتبات عام وانت توافق على هذا |
İşte bu yüzden muazzam, kabarık maaşları var. | Open Subtitles | هذا هو سبب حصولهم على مرتبات ضخمة. |
O boktan maaşları için. | Open Subtitles | من أجل مرتب لعين |
Ama iyi donanımlı değiller ve maaşları da yetersiz. | Open Subtitles | لكنهم لم يجهزوا بشكل صحيح ورواتبهم كانت منخفضه |
Cumhuriyete hizmetlerinden dolayı cömert emekli maaşları, lüks daireleri oldu. | Open Subtitles | لقد حصلوا على معاشات سخيه و شقق فاخره من أجل خدمتهم للجمهوريه |
Suçları, yüzlerce insanın birikimine mal oldu emekli maaşları gitti, evlere ipotek geldi aileler parçalandı. | Open Subtitles | كلفت جرائمهم خسارة مئات الناس مدخرات حياتهم وضاعت المعاشات والمنازل مرهونة وتشتت العائلات |