Direkt olarak Mabet'e gidiyor. Bunu bilmek için Avcı olmaya gerek yok. | Open Subtitles | انه يؤدي مباشرة الى المعبد لا يحتاج ان تكون صيادا لتعرف ذلك |
Mabet'e yeni güvenlik elemanları almaya yardımcı olmak için buradayım. | Open Subtitles | إنّي هنا لمساعدة المعبد في توظيف رجال أمن جدد |
Bu nesneler buraya kesinlikle belirli bir sebeple koyulmuştur ve biz de buranın büyük bir Mabet olduğuna eminiz. | Open Subtitles | هذه المصنوعات بالتأكيد ..كانت توضع هنا لسبب معين ونحن نثق تماماً إن هذا المكان ما هو إلا ضريح كبير |
Şapelde kardeşimin hatırasına bir Mabet olduğu söylendi. | Open Subtitles | قيل لي بأنه يوجد ضريح قروي كتذكاراً في الدير هناك |
Aynı bir kale gibi düşünün ya da bir Mabet. | Open Subtitles | فكر فيه كما لو كنت تفكر فى قلعه و معبد |
Parazit bu ışınıma duyarlı. Bu yüzden Mabet işe yarıyor. | Open Subtitles | الطفيلي حساس للأشعة التي يعمل عليها الضريح |
Şayet insalık tarihi bir yürüyüş olsaydı, Amerika'nın geçişi ikinci şanslar için bir neondan Mabet olurdu. | TED | إذا كان التاريخ البشري موكبًا، الهودج الأمريكي سيكون مزار الفرص الثانية المضيء. |
Yozlaşmamış bir Mabet bulmalıyım, hepsi bu. | Open Subtitles | أريد أن أجد معبداً خالياً من الفساد فحسب |
Ayna'yı bulmanı emretti ve onu, karanlık tarafının ebediyen hapsolacağı Mabet'e götürmeni. | Open Subtitles | انها تأمرك بان تجدها و توصلها الى المعبد حيث يمكن ايقاف شرها الى الابد |
- Oradan Mabet'e geçebilir miyiz ki? | Open Subtitles | يمكننا ان نصل الى المعبد من هناك؟ انا لا اعلم |
Mabet'in kalbi buradan yalnızca iki saat uzaklıkta, ben gece gidelim diyorum. | Open Subtitles | قلب المعبد هو على بعد ساعتين من هنا انا اقترح ان نتحرك الليلة |
Bu Mabet 500 yaşında. | Open Subtitles | . عمر هذا المعبد أكثر من خمسمائة سنة |
Satanistler tarafından yapılmış antik bir Mabet. Büyülü özellikleri var. | Open Subtitles | أنه ضريح قديم بناه الشيطان له خصائص سحرية |
Ronon bize söylediğin şeyi bir dinle büyülü bir Mabet, bir mağara içinde, bir şelalenin arkasında... | Open Subtitles | ...رونن اسمع لما أخبرتنا به ضريح سحري ...داخل كهف وراء شلال |
Ne bir Mabet, ne bir müze, ne de bir duvarda tabela vardır. | Open Subtitles | لا ضريح لا متحف ولا حتى لوحة على حائط |
En günahkâr cinayetlerle yağma edilmiş Tanrı'nın kutsadığı Mabet. | Open Subtitles | لقد أقتحمت الجريمة النكراء معبد الملك المقدس |
2 hafta önce Kraliçe, bir bölük askerin Ayna'yı Mabet'e götürmesini emretmişti ancak geri dönmediler. | Open Subtitles | قبل اسبوعين الملكة امرت كتيبة من الجنود باخذ المرأة الى معبد لكنهم لم يعودوا ابدا |
Binlerce tapınak ve Mabet de, ister bana adansın ister sana, sevgili eşim Hera ister güzel deniz tanrıçası Thetis'e. | Open Subtitles | ألف معبد أَو تماثيل,أَو ملتجآت سواء كرّست لي او إليك,هيرا ,زوجتى... أو إلّى الفاتنة ثيتيس آلهة البحر |
Şu Mabet... Onu tekrar bulabilir misin ki? | Open Subtitles | هذا الضريح هل تظن انهُ يمكنكَ ان تجدهُ ثانيةً؟ |
Tanrım! Dorothy Hamill dönemim. LA'deki odam Mabet gibiydi. | Open Subtitles | يا إلهى, مرحلة الطفولة, غرفتى فى (لوس أنجلوس) كانت أكثر جمالاً من الضريح |
Ganesha'ya Mabet kurdum dünya irfanının tanrıçası, çalışanlar odasında duruyor. | Open Subtitles | (بل أنا كذلك ، لدي مزار لـ(جانيشا رب الحكمة المقدسة ، وضعته بذلك المكان |
Muxia'da bir Mabet var. | Open Subtitles | هناك مزار في مكسيا |
Vajinam bir Mabet değildir. | Open Subtitles | -مهبلي ليس معبداً |
Yalnızca Elf Konseyi ona tekrar Mabet'e girme izni verebilir. | Open Subtitles | وحده مجلس الجان يمكنه أن يُبيح لها العودة إلى الحَرَم. |