Altını maddede bu var ve Brady'nin Maryland'e karşı olduğu davada uygulanmıştır. | Open Subtitles | هذا ما ينص عليه البند السادس من الدستور وتتضمنه العديد من الكتب القانونية |
Yapılacak işler kısmına bakarsan, dördüncü maddede, ona geleceğiz. | Open Subtitles | إذا نظرت إلى جدول الأعمال فهذا هو البند الرابع ,لذا فسوف نصل إليه |
Sözleşmeye eklenecek o küçük maddede ne olacak Jeff? | Open Subtitles | وما هو "البند الصغير الآخر", جيف؟ |
O dördüncü maddede. Bir dakika içinde ona da geleceğiz. | Open Subtitles | -إنّه البند الرابع، سنصل إليه قريباً |
Yani soğuk maddede emilen dalga boylarından o maddenin hangi kimyasal elementlere sahip olduğunu anlayabiliriz. | TED | والتي تستخدم لتحديد العناصر الكيميائية في المادة الباردة والتي تقوم بالإمتصاص في تلك الترددات المحددة. |
Beyaz maddede bulunan aksonlar, miyelin adı verilen yağlı bir cisimle sarılıdır. | TED | المَحاور الموجودة في المادة البيضاء ملفوفة بمادة دهنية تُدعى بـ"الميالين". |
O dördüncü maddede. Bir dakika içinde ona da geleceğiz. | Open Subtitles | -إنّه البند الرابع، سنصل إليه قريباً |
153. maddede, tam olaraktan. | Open Subtitles | في المادة 153, بالضبط |
153. maddede bu geçiyor. | Open Subtitles | في المادة 153, بالضبط |