"mahkememde" - Translation from Turkish to Arabic

    • محكمتي
        
    • بمحكمتي
        
    • بقاعة محاكمتي
        
    • قاعتي
        
    Kabul edildi. Bay Thomas, böyle şeylere mahkememde izin vermediğimi bilirsiniz. Open Subtitles مقبول، سيد توماس أنت تعلم باني لا أسمح بذلك داخل محكمتي
    Biraz önce mahkememde ayağa kalkıp sevişiyoruz diyen siz değil miydiniz? Open Subtitles ألم تقفي للتّوِ في محكمتي و قلت أنكما تمارسانِ الزنى ؟
    Hep adil davrandığıma dair kendimle gurur duydum, ama benim mahkememde, adalet gerçekten kördü. Open Subtitles ترى، أنا لطالما افتخرتُ بنفسي بأني عادلَه بأنه في محكمتي كانَت العدالَة حقاً عمياء
    mahkememde rezalete göz yummam. Open Subtitles لن أسمح بالسخرية داخل قاعة محكمتي إلتف أيها المحامي قف الآن على قدم واحدة
    İlk olarak, bir daha mahkememde öyle bir saçmalık yaparsanız hissizleşmiş mahkumlara sizi Barbie bebek niyetine kullandırırım. Open Subtitles أولاً لا يمكنك تعذيب الاشخاً كالحثالة في محكمتي.. أستطيع أن أحاسبك على ذلك أيها الدمية..
    mahkememde birinin daha cep telefonu çalarsa mahkemeye saygısızlıktan tutuklatırım. Open Subtitles الشخص التالي الذي سوف يرن هاتفه الخلوي في محكمتي سوف يعاقب
    mahkememde erkek avukatların kravat takmasını ve bayan avukatların etek giymesini şart koşarım. Open Subtitles في قاعة محكمتي أطلب من المحامين الذكور لبس ربطات عنق, وأطلب من النساء لبس تنانير
    Beyler siz ikiniz daha önce benim mahkememde bulunduğunuz için, Open Subtitles أيها السادة، كلاكما عملتما في قاعة محكمتي من قبل،
    Polisi pek sevmediğim ve mahkememde kovboyvari tavırları hoş görmediğim sır değil. Open Subtitles ليس سراً لما لا أعامل الشرطة برفق ولا أتهاون في سلوكهم البربري داخل محكمتي
    Burada mahkememde görevi olmayan özel bir vatandaşsınız. Open Subtitles أنت هنا مواطن عادي تثير الاضطراب في محكمتي
    Benim mahkememde isen genç adam, bir şeyler yapmışsın demektir. Open Subtitles أنت في محكمتي أيها الرجل الشاب هذا يعني أنك فعلت شيئاً
    Bunu tanığını mahkememde açıklamadan önce düşünmeliydin. Open Subtitles إذاً كان يجب أن تفكر في ذلك قبل أن تباغتهما في قاعة محكمتي
    mahkememde rezalete göz yummam. Open Subtitles و لن أتساهل مع الإستخفاف في قاعة محكمتي
    Bir defasında benim mahkememde Tanrı'yı dava etmek istemişti. Open Subtitles لقد حاول ذات مرة أن يقاضي الإله في حجرة محكمتي ! ْ
    Bu davanın benim mahkememde görülmesi çok hoşuma gitse de başka bir yerde görülmesinin daha yararlı olacağını düşündüm. Open Subtitles الآن , بقدر ما أحب أن هذه القضية في قاعة محكمتي . أعتقدت أنه قد يكون من الأفضل عمل في مكان آخر .
    mahkememde sizi görmek ne büyük bir şeref, beyefendi. Open Subtitles إنه لمن المشرف استضافتك في محكمتي
    Pekala dedektifler, mahkememde olan olaylar konusunda bilgilendirilmemek beni pek mutlu etmiyor. Open Subtitles حسناً أيها المحققون ، انا لست سعيداً بإبقائي في الظلام بخصوص مسائل نحدث في داخل قاعتي

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more