Ve yahudilerden o şekilde talimat alan Pontius Pilate İsa'yı kırbaçlanmaya ve çarmıha gerilmeye mahkum etti. | Open Subtitles | وهكذا هو بلايتس بنتيوس "" لا أعلم مالمقصود بذلك "" الذي أعاد إنشاءه بذلك من قبل اليهود وبهذا حكم على اليسوع بالصلب |
Ki bu beni ölüme mahkum etti. | Open Subtitles | حيث حكم على... بالموت. |
Salem en nihayet yaptıklarından ötürü ölecek birini mahkum etti. | Open Subtitles | الأن هو شيء مضحك وأخيراً ساليم حكمت على شخص بالموت لشيء فعله حقاً |
Rheda az evvel karını ölüme mahkum etti. | Open Subtitles | ريدا حكمت على زوجتك بالموت |
Asla ona ait olmayacağıma kanaat getirerek Angelique, kasabalıları aleyhime kışkırttı ve acımı, karanlıkta tek başıma çekmeye mahkum etti. | Open Subtitles | لإقتناعها بأني لن أكون لها آنجيليك" أثارت سكان" البلده ضدي و حكمت عليَ بأن أتألم وحيداً بالظلام |
Asla ona ait olmayacağıma kanaat getirerek Angelique, kasabayı aleyhime kışkırttı ve acımı, karanlıkta tek başıma çekmeye mahkum etti. | Open Subtitles | لإقتناعها بأني لن أكون لها آنجيليك" أثارت سكان" البلده ضدي و حكمت عليَ بأن أتألم وحيداً بالظلام |