"mahvedemez" - Translation from Turkish to Arabic

• يدمر
• يفسد
• يخرب
• سيخرب
• يفسده
• يُفسد

Çünkü böylesine güzel, güneşli bir günü kâr ve kazançlardan konuşmak dışında hiçbir şey mahvedemez.
لأنه لا يمكن أن يدمر أي شيء يومٌ مشمس جميل مثل هذا مثل الحديث عن الأرباح والمكاسب

Hiç kimse, hiç kimse benim eserimi mahvedemez, beni anlıyor musun?
لن يدمر أحدهم عملى هل تسمعنى ؟

Geri dur, robot. Benden başka hiç kimse ailemin tatilini mahvedemez.
تراجعوا ايها الروبوتات ، لا أحد يفسد اجازة عائلتي ما عداي

Aldırmamaya çalış. Evet, haklısın. Bunu mahvedemez.
أجل انت محقة لا يمكنه أن يفسد هذا اليوم

Çünkü açıklamak gerekirse Serena hiçbir şey bir para kavgasından daha hızlı, bir ailenin itibarını mahvedemez.
دعيني إخبركَ بأمر ما .. سيرينا لا شيء يخرب العائلة أسرع

Ve bu son olay bile, bu doğum günümü mahvedemez.
ولا حتى هذا سيخرب عيد ميلادي

Gerçekten bunu hiçbir şey mahvedemez. Eyvahlar olsun. Alvin.
حرفياً , لا شيء يمكن أن يفسده لي الفين

Evet ve bu varken, kimse sonunu mahvedemez.
أجل، وبهذه الطريقة، لن يستطيع أحدهم أن يُفسد النهاية عليكِ

Sağda solda çene çalan bir kadın kadar hiçbir şey bir poker oyununu mahvedemez.
... لا شيء يدمر القمار الجيدة أكثر ... من سيدة تثرثر كثيراً، و

Hiçbir şey gecemi mahvedemez!
لن يستطع احد ان يدمر ليلتى

- Öğrencilere mesaj veriyor diyor ki hiçbir şey, hayatınızı bir bebekten daha çok mahvedemez.
-يعلم الطلاب... أن لا شئ يدمر... حياتك كالأطفال

Belli ki bir büfede çalıştığın için cebimdekini görünce kızmış olabilir şeker için milyonları mahvedemez demiş olabilirsin.
أعذرني ، يبدو أنني عندما أكون سكرانتتساقطالأشياءفيجيبي ... .. -لايمكن أن يدمر ميزانيتهم كيس من الحلوى

Söyleyeceğin hiçbir şey bunu mahvedemez.
اي شي تقوله يمكن ان يدمر ذلك

- Kimse benim oyunumu mahvedemez.
-لن يدمر أحد مسرحيتى

Aman Tanrım! Hiçbir şey iyi bir randevuyu erkek arkadaşının gelmesinden hızlı mahvedemez!
يا الهي لا يفسد موعداً رائع اسرع

Hiçbir şey bu anı mahvedemez.
لا شيء يمكن أن يفسد هذه اللحظة

Benim partimi mahvedemez.
الوغد كاد يفسد حفلتي

Beyler, bu harika. Hiçbir şey bu anı mahvedemez.
يا رفاق هذا مثالي لا شيء يمكن أن يخرب هذا

Hiçbir serseri benim tatilimi mahvedemez.
ليس لص سيارات يخرب عطلتي

Bu geceyi hiçbir şey mahvedemez.
لا شيء سيخرب هذه الليلة.

Evet ama bu bile günümü mahvedemez çünkü bu akşam kızımla üniversiteye gitmeden önceki son yemeğimi yiyeceğim.
نعم، لكن لا يُمكن لذلك حتى أن يُفسد يومي لأنّ هذه الليلة هي ليلتي الأخيرة المُميّزة جداً لمُشاركة العشاء مع ابنتي قبل ذهابها للكلية.