O iğrenç bir şantajcıydı, Jess. Hayatımı mahvetmekle tehdit etti beni. | Open Subtitles | لقد كان مبتز حقير ياجيس وقد هددنى بتدمير حياتى |
Ama şu konuda yapabileceğin birşey var şu anda burada yaşadığını , ailemi mahvetmekle geçirdin. | Open Subtitles | لكن الشىء الذى تستطيع فعل شىء حياله هذا الشىء الذى يوجد هنا و الآن أنك تمضى وقتك بتدمير عائلتى |
Onu arayıp kariyerini mahvetmekle tehdit edebilirdim ama.. | Open Subtitles | كنتُ أفضل أن أتصل به وأهدده بتدمير حياته المهنية |
Bitiş çizgisine doğru koşuyordum ve her şeyi mahvetmekle sonuçlandı bu. | Open Subtitles | وكنت أحاول بلوغ ذلك الهدف وفي النهاية انتهى بي الحال بتخريب كل شيء |
Roxy kötü şakalarıyla öğrencilerin hayatını mahvetmekle nam salmıştır. | Open Subtitles | روكسي هي سيئة السمعة مشهورة بتخريب حياة الطلاب بشائعات شريرة |
Fakat şu anda onu mahvetmekle meşgul, ve senin de ince ayar için çok vaktin kaldığı söylenemez. | Open Subtitles | فى هذه اللحظة ، فأنهُ يُدمر برنامجك و لكي أكون صريحاً... ... ليس لديكِ الوقت الكافي لضبط النفس ، صحيح؟ |
Kızımın onu mahvetmekle tehdit eden bir adamla evlenmesini istemiyorum. | Open Subtitles | ! لا أريد أن تتزوج ابنتي رجلاً يهددها بتدمير سمعتها |
Trent Annunzio'yu kariyerini mahvetmekle suçlayacak çok kişi yok. | Open Subtitles | ليس الكثير منهم الذي اتهم ترنت انوزيو بتدمير مهنته |
Bilmiyorum. Hayatımı mahvetmekle tehdit ettiklerinde soru sormayı bıraktım. | Open Subtitles | لا أعلم ، توقفت عن التساؤل عندما هددوني بتدمير حياتي |
Her şeyi mahvetmekle tehdit etti. | Open Subtitles | ثار غضبه , و هدّد بتدمير كل شيء |
Eve kafası güzel bir şekilde dönüp, Sam'i hayatını mahvetmekle suçluyordu. | Open Subtitles | تعود مُنتشية إلى المنزل، وتتهم (سام) بتدمير حياتها. |
Joe'yla işlerimizi zorlaştırıyordu, biz de ailesini mahvetmekle tehdit ettik. | Open Subtitles | ) (لقد كان يضايقني قليلا أنا و(جو لذا هددناه بتدمير عائلته |
Ancak aynı gün Morton kızı sorgulamak için getirtip yalnızca benimle uğraşmak için bütün hayatını mahvetmekle tehdit ediyor. | Open Subtitles | لقد وثقت بك حيال هذا الأمر في نفس اليوم (مورتون) يجلبها للإستجواب يهدد بتخريب حياتها كلها |
Dünya kendini mahvetmekle meşgul. | Open Subtitles | هذا العالم يُدمر نفسه. |