"mahvetmene izin" - Translation from Turkish to Arabic

• أدعك تفسد
• أدعك تفسدين
• أجعلك تفسدي
• أتركك تفسد
• أدعك تدمرين
• أسمح لك بتخريب
• اسمح لك بتدمير

Altı yıldır bugün için uğraşıyoruz sonunda o gün geldi ve sırf sen Pocahontas ile yat diye bunu mahvetmene izin vermeyeceğim.
لقد كنا نعمل لمدة ست سنوات من أجل هذا اليوم لن أدعك تفسد الأمر لمجرد أنك تنام مع البوكاهنتس التي هناك

Şimdi her şeyi böyle mahvetmene izin veremem.
والآن لا يمكنني أن أدعك تفسد الأمور هكذا لا تفكر بإنهاء المحادثة

Bu anı mahvetmene izin vermiyeceğim, bütün hayatım boyunca Kocaayağı görmek için bekledim ben.
لن أدعك تفسدين هذه اللحظة، لقد انتظرت ! كامل حياتي لرؤية القدم الضخمة

İyi denemeydi. Günümü mahvetmene izin vermeyeceğim.
محاولة جيدة لن أدعك تفسدين يومي

Partiyi bu kadar çabuk mahvetmene izin veremezdim.
لا أستطيع أن أتركك تفسد الحفلة القريبة جداً

Hayatını mahvetmene izin vermeyeceğim.
لن أدعك تدمرين حياتك

Muhteşem bir transkript için hiç durmadan çalıştım ve bunu mahvetmene izin vermem.
قد عملت بدون توقف لبناء السجل الأكادمي المثالي ولن أسمح لك بتخريب الأمر الأن

Sabahlara kadar eğleneceksin diye şansımı mahvetmene izin vermem.
.وانا لم اسمح لك بتدمير مستقبلى .من اجل بعض التسكع فى اليل

Burada Tanrı benim! Ve bunu mahvetmene izin vermeyeceğim.
أنا إله هنا ولن أدعك تفسد ذلك عليّ

- Var. mahvetmene izin vermeyeceğim.
حسناً, وأنا لن أدعك تفسد الأمر.

Günümü mahvetmene izin vermeyeceğim.
لن أدعك تفسد يومي لعبة الهوكي

Planlarımı mahvetmene izin vermeyeceğim.
لن أدعك تفسد خططي

- Ablanın bu özel gününü mahvetmene izin vermeyeceğim.
حسناً لن أدعك تفسدين يوم زفاف شقيقتك

Kendine istediğini yapabilirsin Chuck ama onun hayatını mahvetmene izin vermeyeceğim.
بإمكانك فعل ما تريد في حياتك الخاصة يا (تشاك) و لكني لن أتركك تفسد حياتها.

Yuvamızı mahvetmene izin vermeyeceğim.
لن أدعك تدمرين بيتنا

Ve ben onun hayatını tekrar mahvetmene izin vermeyeceğim.
. و أنا لن أسمح لك بتخريب حياته مجدداً

Bir adamın hayatını mahvetmene izin vermeyeceğim.
حسناً، انا لن اسمح لك بتدمير حياة الرجل