Elimdeki bir beyin maketi ve bu öndeki bölge prefrontal korteks. | TED | إذن هذا نموذج للدماغ البشري، وهذه هي قشرة الفص الجبهي، في الأمام مباشرة |
Baylar ve bayanlar, Decker ve Strauss maketi açılmıştır. | Open Subtitles | سيداتى سادتى, سيتم الان افتتاح نموذج ديكر و ستروز |
Ve işte bina bu, ve buda maketi, sağ tarafta yüksek teknoloji sera'sı var ve ortada tıbbi teknoloji binası. | TED | وذلك هو المبنى، وذلك هو النموذج وعلى اليمين المشتل ذو التقنية الفائقة و في الوسط مبنى التكنولوجيا الطبية. |
Şu maketi gördüğünde, babamla paylaşmam gerektiğini söyledi. | Open Subtitles | شاهدت هذا النموذج ورأت أنه الأمثل لنتشاركه أنا وأبي |
Lemon ve diğer insanlar gece gündüz çalışıp sunumu ve tatlı maketi hazırladılar. | Open Subtitles | ليمون و بقيّة المجتمعِ عَملَوا ليلا ونهارا على ذلك العرض كان هناك مجسم من الحلوى لك000 |
O saç spreyi maketi baya ağırdı. Ağır mı? | Open Subtitles | .لقد كان مجسم بخاخ الشعر ثقيل الوزن - ثقيل الوزن؟ |
Baylar ve bayanlar, Steinberg ve Novak maketi açılmıştır. | Open Subtitles | سيداتى سادتى, سيتم الان افتتاح نموذج شتاين برج و نوفاك |
Yapılmış her uçağın maketi tavanımdan asılıydı. | Open Subtitles | كان لدي كل نموذج لكل طائرة تم صنعها متدلية من السقف |
Sana bir uçak maketi yaparken yardım ediyordum, ve sen bana savaş hakkında sorular sormuştun. | Open Subtitles | لقد كنت أساعدك فى بناء نموذج لطائره وقد سألتنى عن الحرب |
Williamson Sitesinin parçalanmış maketi gözüme çarptı. | Open Subtitles | -لم أقاوم ملاحظة تحطيم نموذج المدينة المصغر |
~AUSCHWITZ MÜZESİ~ 2. VE 3. KREMATORYUM MAKETİ | Open Subtitles | متحف أوشويتز نموذج عن المحرقة 2 و 3 |
Hayır, hayır ekselansları. Bu sadece maketi. | Open Subtitles | لا , لا , سعادتكم هذا مجرد نموذج |
maketi getiririm bir gün sen de görürsün. | Open Subtitles | سأقوم باحضار النموذج فى يوم ما حتى يمكنك رؤيته |
Sen o klas maketi gösterdikten sonra "U.S.S. Constitution"ı araştırmaya başladım. | Open Subtitles | أتعلم , بعدما عرضت لنا ذلك النموذج الجميل بدأت بالقرائة حول "يو أس أس كونستيتوشن" |
Birinin maketi çalmasını gerektirecek kadar önemli olan ne? | Open Subtitles | ما أمرُ ذلك النموذج التي يجعل شخصٌ ما يسرقهُ؟ يا إلهي! |
Ölçekli maketi görmek için çok heyecanlıyım. | Open Subtitles | أنا متحمس كثيرًا لرؤية النموذج المجسم. |
Sen o klas maketi gösterdikten sonra "U.S.S. Constitution"ı araştırmaya başladım. | Open Subtitles | أتعلم , بعدما عرضت لنا ذلك النموذج الجميل بدأت بالقرائة حول "يو أس أس كونستيتوشن" كانت سفينة رائعة في وقتها |
Fakat bu başarı beşinci sınıf öğrencilerine yemeklik soda ve kartonpiyerden volkan maketi yapmayı öğretmekle bilimsel kariyerinizi harcamanız demek oluyor. | Open Subtitles | رغم أنّه من المتوقع أنّكم ستقضون مهنتكم العلمية في تدريس طلاب الصف الخامس كيفية صنع مجسم للبركان من الورق المقوى مع حمم بركانية من الصودا |
İşte Allison'un gerçek maketi. Kaybolmuş, yani öyle gözüküyor. | Open Subtitles | انظروا ، ها هو مجسم (آليسون) الحقيقي لقد تم تبديله ، أو كما يبدو عليه الأمر |