Ve bu makinenin içinde olan bir işlem ürünün katman katman üretildiği anlamına gelir. | TED | والعملية التي تحدث داخل الآلة سيعني ان المنتج يصنع طبقة تلو الاخرى |
makinenin içinde duruyormuşum gibi hissettiriyor. Bütün DNA’yı ve molekülleri görüyorum. | TED | و يبدو الأمر كأنني داخل الآلة وأشاهد كل الحموض النووية، وأشاهد الجزيئات. |
İşlem insanın içinde olacağına makinenin içinde olur. | Open Subtitles | فبدلًا من إتمام التأييض داخل الشخص، سيتم داخل الآلة. |
O lanet makinenin içinde Tanrı bilir ne kadar bir süre için sıkışıp kalacağım. | Open Subtitles | سأكون محصار في الآلة الدمويه يعلم الله الى متى. |
Bunları makinenin içinde buldum. Senin mi? | Open Subtitles | لقد وجدت هذا في الآلة هل هي لك؟ |
İşlem insanın içinde olacağına makinenin içinde olur. | Open Subtitles | فبدلًا من إتمام التأييض داخل الشخص، سيتم داخل الآلة. |
Sonunda hangi tasarımı seçtiğimizin bir önemi yok çünkü makinenin içinde harika bir şey var. | Open Subtitles | في النهاية, لا يهم أي تصميم سنختاره لأنه ما داخل الآلة هو العبقري |
makinenin içinde bir varlık varmış gibi hissediyorum. | Open Subtitles | أشعر وكأنه يوجد داخل الآلة كائن ما |
Aslında makinenin içinde. | TED | وهي في الآلة الآن |