"maldivler" - Translation from Turkish to Arabic

    • المالديف
        
    Aslında ben Britanya'dan geliyorum, fakat Maldivler'de yaşamaya başlayalı 26 yıl oldu. TED بالواقع أنا من بريطانيا, لكنني مازلتُ أعيش في المالديف منذ 26 سنة.
    Teşekürler. Bu çok yaygın bir hadise bütün Asya'da, Maldivler de dahil. TED شكراً. إها ظاهرة منتشرة في ربوع جنوب آسيا، بما في ذلك المالديف.
    Maldivler'deki en güzel plajların olduğu bir mekanda yer ayırttım. Open Subtitles لقد قمت بحجز غرفة تطل على أروع شاطيء بجزر المالديف.
    Hayır, kumsallara gittik, Samoa, Maldivler ve Mozambik'e gittik. Yani bunlar yapıldı. TED لا فقد ذهبنا الى الشواطئ، ذهبنا الى ساموا و جزر المالديف و الى موزمبيق، لقد فعلنا ذلك.
    Grönland'a yaptığım geziden bir sene sonra tüm dünyadaki en düşük rakımlı ve düzlük ülke olan Maldivler'i ziyaret ettim. TED بعد زيارتي لجرينلاند بسنة، زرت جزر المالديف البلد الأكثر انخفاضا و تسطحا في العالم.
    İşte o olursa, buzullarımız erirse, yükselen su seviyeleri pekâlâ Maldivler'i su altında bırakabilir. TED وإذا حصل ذلك إذا ذابت الأنهار الجليدية لدينا. ارتفاع مستويات البحر يمكن أن يغرق جزر المالديف.
    Ama eğer bir deniz biyologuysanız, Maldivler hiç de fena bir yer değil. TED ولكن، إن كنت عالم أحياء بحرية، فوجودك في المالديف ليس أمراً سيئاً على الإطلاق.
    İlk yaptığım şey yusufçuklar Maldivler'de ortaya çıkınca onları kaydetmek oldu. TED وأول شيء فعلته هو بدأت تسجيل أوقات ظهورها في المالديف.
    Bu işin mantığı yok. Maldivler'e gelmeleri için hiç bir sebep yok. TED هذا غير منطقي. لا يوجد شيئ لها في المالديف.
    Eğer Maldivler'i geçmeyi başarırlarsa gidip bir bakarlar, hiçbir şey yok, yola devam ederler. TED إن مروا على المالديف فقد تلقي نظرة، لا يوجد شيء، سيواصلون.
    Ve bu olayı tesadüfen bulmamın sebebi de; Male'de Maldivler'de özel bir şeylerin döndüğü fikrinin beynime sızacağı kadar uzun yaşamamdır buralarda. TED ووقعت عليه لأنني عشت في ماليه، في المالديف لفترة كافية ليستوعب عقلي أن شيئاً مميزاً يحدث.
    Maldivler Cumhurbaşkanı... ...istihza yaparak bir kabine toplantısı yaptı. Sualtında yakın zamanda bu korkunç güçlüğü çeken ülkelere vurgulamak için. TED رئيس جزر المالديف قام بإجراء إجتماع هزلي لمجلس الوزراء تحت الماء مؤخراً ليري العالم الموقف الصعب لتلك الدول.
    Kzıl Deniz'de, Doğu Afrika'da, Maldivler'da, Filipinler'de bu tür problemlerin eşi benzeri görüşmemiş oranda ortaya çıktığını görüyoruz. Open Subtitles البحر الأحمر شرق أفريقيا المالديف الفلبين نرى هذا النوع من المشاكل تظهر في نسبة لم يسبق لها مثيل
    Ve Maldivler yakınında bir yatta makyajsız ve aynı lise aşkından ayrılmış olmalı. Open Subtitles ويخت حول المالديف اليوم الثاني ليس عمل علاقة والانفصال عنها مع طالب الثانوية نفسه
    Eğer bana söylemediğin bir Maldivler seyahati yapmadıysan, fazlasıyla paran olmalı. Open Subtitles ينبغي أن يكون معكِ مبالغ طائلة مالم تكوني قد ابتعتِ جزر المالديف ولم تخبريني
    Singapur. Maldivler. - Bu nasıl olur? Open Subtitles وسنغافورة , المالديف كيف بإمكانه أن يقوم بذلك ؟
    Bu gece Maldivler'e doğru yola çıkan kiralanmış bir uçuşun ödemesini bulduğum yabancı bir hesaptaki fonlarının izini sürdüm. Open Subtitles لقد تعقبت أمواله إلى حساب بالخارج حيث وجدت حجز لرحلة مستأجرة إلى جزر المالديف ، مغادرة هذه الليلة
    Maldivler'e bir gidiş bileti almışsınız. Open Subtitles كنت قد اشتريت تذكرة ذهاب فقط إلى جزر المالديف
    3 hafta boyunca Maldivler'de kapatılan bir adada balayı. Open Subtitles ثلاثة أسابيع في جزر المالديف على جزيرة خاصّة؟
    Yakınlarda Grönland'ın buzlu kıyılarını ve Maldivler'in düşük rakımlı adalarını ziyaret ederek, gezegenimizin görünüşe göre iki farklı, ama aynı şekilde tehlikede olan yerini birbirine bağladım. TED مؤخرا زرت ساحل جرينلاند الجليدي و الجزر المنخفضة لجمهورية المالديف. لأصل بين منطقيتين مختلفتين ظاهريا لكن مهددتين على حد سواء من هذا العالم.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more