Uzun bir gece olacaktı. MacKenzie malikanesinde dördümüz. Şunu dinle. | Open Subtitles | ستكون ليلة طويلة فقط نحن الأربعة في قصر ماكنزي القديم |
Parti yapacağız. - Evet Parti malikanesinde. | Open Subtitles | نعم, في قصر الحفلات ستكون مثالياً يا رجل |
Bunu diyen de, karanlık odası bir NBA oyuncusunun malikanesinde olan bir kadın. | Open Subtitles | تقولها إمرأة التي كهفها في قصر لاعب كرة سلة محترف |
malikanesinde pahalı bir şarap koleksiyonu varmış. | Open Subtitles | كَانَ عِنْدَهُ مجموعة نبيذِ مشهورة عالمياً في قبو قصره تقدر 1$ مليون. |
malikanesinde pahalı bir şarap koleksiyonu varmış. | Open Subtitles | كَانَ عِنْدَهُ مجموعة نبيذِ مشهورة عالمياً في قبو قصره تقدر 1$ مليون. |
Çok sevdiğim bir arkadaşım Palm Beach'te, ünlü insanlarla, malikanesinde röportajlar yapar. | Open Subtitles | صديقة عزيزة علي تقوم بمقابلات وظيفيه في مقرها في "بالم بيتش" |
Lex'in malikanesinde bir parti bana çok hoş geliyor. | Open Subtitles | عمل حفلة عيد ميلادك في قصر "ليكس" يبدو رائعاً لي |
Ashtoncroft malikanesinde bazı parmak izleri bulduk. | Open Subtitles | وجدنا ايضاً بصماتك في قصر اشتونكروفت |
için Turnbill malikanesinde doğum günü partisi düzenliyor. Tamam, orada kesmek zorundayım. | Open Subtitles | في قصر "ترنبيل" الليلة- حسنا، سأوقيفكِ هنا- |
Playboy malikanesinde yaşamak gibi. | Open Subtitles | وكأنك تعيش في قصر بلايبوي. |
Luthor malikanesinde yaşıyoruz, ama o dünyanın parçası değiliz. | Open Subtitles | قد نكون من سكان قصر (لوثر)، لكننا لسنا جزء من ذلك العالم |
Avellaneda'nın malikanesinde Tornado'nun varlığını hissettiğimi söylemiştim ve o hakikaten oradaydı. | Open Subtitles | و في قصر (أفيلانيدا) عندما شعرت اول مرة بوجودالـ(تورنادو) لقد كان هناك بالفعل |
Royce'un malikanesinde 2002'de kapsamlı bir yenileme yapılmış. | Open Subtitles | قصر (رويس) تم تجديده على نطاق واسع عام 2002. |
Annem Steve'in malikanesinde kalmak istemedi. | Open Subtitles | امي لم ترد العيش في قصر ستيف |
Bana Grayson malikanesinde bir oda ve yemek teklif etti. | Open Subtitles | "وعرضت علي مسكن ومأكل في قصر "غرايسون |
Miranda Collins malikanesinde... onu neyin tuttuğunu keşfetti: | Open Subtitles | إكتشفتْ (ميراندا) ما كان يبقيها عالقة (في قصر (كولينز |
Onun şirketini yönetiyor ve onun malikanesinde yaşıyor olabilirim. | Open Subtitles | قد أدير شركته، وأقيم في قصره... |
Belki de Cawley malikanesinde oturup davranışlarını tekrar düşünüyordur. | Open Subtitles | , ربما (كاولي) جالساً في قصره الآن يعيد النظر في جميع مواقفه |
Cunth bu gece malikanesinde bir yardım gecesi düzenliyor. | Open Subtitles | (كانث) سيقيم حفل جمع تبرعات في قصره الليلة |
Bunu malikanesinde buldum. | Open Subtitles | لقد عثرت على هذا في قصره |