Seçilmeyen kişiler Han'ın divanına satılmak üzere Maliye Bakanı tarafından gönderilecekler. | Open Subtitles | وسيتم تسليم اللاتي لم يتم اختيارهن إلى وزارة المالية ليتم بيعهن إلى بلاط خان |
Seçilmeyen kişiler Han'ın divanına satılmak üzere Maliye Bakanı tarafından gönderilecekler. | Open Subtitles | وسيتم تسليم اللاتي لم يتم اختيارهن إلى وزارة المالية ليتم بيعهن إلى بلاط خان |
Maliye Bakanı'nın yalnızca golfte iyi olduğunu sanırdım, ama çok hızlı davrandınız. | Open Subtitles | إعتقدت بأن وزير المالية جيد في الغولف فقط، ولكنك سريع التصرف أيضًا |
İlginçtir ki; bazı ülkelerde, Maliye Bakanı bu işi ekonominin büyümesinin motoru olarak görüyor. | TED | والمثير للإهتمام، في بقية البلدان، سيكون وزير المالية هو الذي يرى الأمر كمحرك للنمو الإقتصادي. |
Bu kesinlikle Dışişleri Bakanı ve Maliye Bakanı'nın hakkında öneride bulunmaları gereken bir konudur. | Open Subtitles | بالتأكيد هذه المسألة تخص وزير الخارجية و وزير المالية و ليس بإستشارة محامي |
Maliye Bakanı bekliyor. Ulusal Müze soruyor, hangi tarz tablo-- | Open Subtitles | وزير المالية بالانتظار كذلك اتصلت مديرة المعرض الوطني |
Devletin Maliye Bakanı Kalikant Choudhary'i kesin tanıyorum. | Open Subtitles | انا اعرف موقف وزير المالية السيد كاليكانت شودهري |