Kaptan O'Malley ile inançlı ve sadık mürettebatının yaşamları görkemliydi. | Open Subtitles | كانت حياة عظيمة للكابتن أومالي و طاقم المخلص والمؤمنين به |
Selam. Benim adım Pedro O'Malley. Bu akşam size ben hizmet edeceğim. | Open Subtitles | مرحباً، اسمي بيدرو أومالي و سأكون بخدمتكم الليلة |
Uzun soluklu "O'Malley of the North" dizisinin yapımcısı olan arkadaşı Barney Panofsky, davadaki tek şüpheliydi. | Open Subtitles | صديقه بارني بنافسوكي منتج الصابون لفترة طويلة وكان أومالي في الشمال , المتهم الوحيد في هذه القضية |
Bizi şaşırttın. Ben Çavuş O'Malley. Seninle işbirliği yapmaya geldim. | Open Subtitles | لقد فاجأتنا , مرحبا انا الرقيب أومالى ,انا هنا للعمل معك |
Etrafındakiler insan, O'Malley. Bunu akloından çıkarma. | Open Subtitles | الأشخاص بشر ,أومالى يجب عليك محاولة تذكر ذلك. |
Ben, Joseph Fitzgerald, O'Malley Fitzpatrick O'Donald The Edge Quimby. | Open Subtitles | انا جوزيف فيتزجيرالد اومالي فيتزباترك اودونلد ذا ايدج كوامبي |
Bakalım "Yabancı Aksan Sendromu"nu nasıl bulacaksınız Doktor O'Malley ve altı parmaklı ikizler. | Open Subtitles | سنري , كيف ستجد مقالة مرض اللكنة الأجنبية د.اومالي , انت وتوأمك ذو الستة أصابع |
Michael Malley de Marc Summers'a beş basar. | Open Subtitles | مايك أومالي يستطيع أن يركل . مؤخرة مارك سمرز , يا صاح |
Michael Malley de Marc Summers'a beş basar. | Open Subtitles | مايك أومالي يستطيع أن يركل . مؤخرة مارك سمرز |
- O'Malley ve Lee'deki rahat işini bıraktı. | Open Subtitles | تركت وظيفة مريحة كمحامية في شركة أومالي و لي |
Kaptan O'Malley'nin cesareti ve mertliği adamlarına ilham veriyordu. | Open Subtitles | كانت شجاعة و إقدام الكابتن أومالي بمثابة إلهام حقيقى لرجاله |
Bayan O'Malley'yle bozuşmak istemem. | Open Subtitles | أنا لا أريد التطرق إلى الجانب السيئ من السيدة ، أومالي. |
Bir ara O'Malley'nin Koyu'na geri gelecek misiniz Bay Thornton? | Open Subtitles | إذا، هل سوف تعود إلى أومالي كوف في وقت ما، سيد ثورنتون؟ |
Şimdi de sana Senatör O'Malley'in öldürüldüğünü, parçalara ayrılıdığını bir rakun tarafından yenildiğini ve üç tonluk bir sokak temizleme arabası tarafından doğrandığını söylüyorum. | Open Subtitles | الآن أن السيناتور أومالي قد قتل، تم تقطيع اوصاله نظف من قبل الراكون وتمزيقه من قبل ثلاثة أطنان كناسة الشوارع الصناعية |
O'Malley'nin Koyu'nda pek hazine kalmamış anlaşılan. | Open Subtitles | لا يبدو أنه قد بقى الكثير الكنوز في أومالى كوف. |
O'Malley'nin Koyu'nu 21. yüzyıla sokma planımın bir parçası. | Open Subtitles | وهو جزء من خطتي كبيرة لتحقيق أومالى كوف إلى القرن 21. |
Ve sevgili kaptanlarının anısına buraya O'Malley'nin Koyu adını verdiler. | Open Subtitles | وتكريما لقائدهم المحبوب سموا هذا المكان أومالى كوف. |
Evet, O'Malley'in personel müdürü bize senatörle sık sık görüştüğünüzü söyledi. | Open Subtitles | اذا اومالي رئيس الموظفين قال كان لديك اجتماعات متكررة مع عضو مجلس الشيوخ |
O'Malley, kardiyopulmoner resüsitasyona başla. | Open Subtitles | (اومالي) ، إبدأ بالإنعاش القلبي و الرئوي |
Peder O'Malley, Edie Britt'e günahsız bir dünyaya girmesini söylerdi. | Open Subtitles | (يقول لها الأب (اومالي ان تخرج للعالم ولا ترتكب ذُنوباً أخرى |