"malzemenin" - Translation from Turkish to Arabic

    • المادة
        
    • مادّة
        
    • المكون
        
    • المواد
        
    Bu da bir mühendis olarak, malzemenin ne kadar büyük veya küçük olmasına bağlı olarak vücudunuzda nereye gideceğini değiştirebileceğim anlamına geliyor. TED هذا يعني لي كمهندسة، بالإعتماد على كبر أو صغر المادة التي أصنعها، استطيع تغيير أين تذهبُ في جسمك.
    Konu, bir malzemenin ne kadar eski olduğu değil, bizim onu bugün bile kullanabilecek yaratıcı kabiliyete sahip olmamız. TED ليس من المهم قدم المادة المهم هو قدرتنا على الإبداع في استخدامها اليوم.
    Yıldızın merkezi kendi içine doğru sıkışıp, milyarlarca ton ağırlıktaki malzemenin çok küçük bir hacme sıkışmasına sebep olmaktaydı. Open Subtitles لقد انهار مركز النجم على نفسه ملايين الملايين من المادة المكونة للنجم انسحقت أصغر وأصغر
    Eski malzemenin üstüne yeni çizgi çekerek çifte kazanç elde etmek denilir buna. Open Subtitles فذلك يُدعى بالوجرِ المُزدوج، حيث يتم وضع مادّة لزقة مثل القديمة على القمّة.
    Parçanın bütün yerine, bir kişinin sınıf yerine... bir malzemenin nesne yerine veya tam tersi şekilde kullanıldığı... bir mecaz türü. Open Subtitles صيغةكلام حيث جزء منه يستعمل للكلّ؛ فردللصنف؛ مادّة لشيء؛ أو عكس لأيّ من هذه
    Gizli malzemenin yabani kiraz olduğunu düşündüm. Open Subtitles ظننت أنّ المكون السرّي هو الكرز البرّي، ولم يكن لدي كرز برّي طازج.
    Organik malzemenin 584'teki geçidin sondadan teyit talep etmesine yardımcı olacağını umuyoruz. Open Subtitles نأمل ترغم المواد العضوية البوابة 584.. على اعتراض المسبار وطلب رمز الدخول
    Bu doğanın yaptığı ve sonunda içinden yaşamın doğacağı temel bir malzemenin tarifi. Open Subtitles هذه وصفة الطبيعة لصنع المادة التي تنبثق الحياة منها بالنهاية
    Bu malzemenin temel kullanım alanı ise bebek biberonları gibi ürünlerdir. Bu şekilde içindeki içmek için yeterince ılık mı anlayabilirsiniz. TED اذا واحدة من التطبيقات المبدئية لهذه المادة هي,ضمن اشياء اخرى, في زجاجات الاطفال, حتى تشير الى متى تكون المحتويات باردة كفاية لشربها.
    Zımpara kâğıdı kullanarak malzemenin kenarlarını zımparalıyorum. Böylece sadece resimler tabiat izlenimi uyandırmakla kalmıyor, malzemenin kendisi de tabiat izlenimi uyandırıyor. TED وبالنسبة للمادة نفسها، أستخدم ورق الصنفرة وبصنفرة الحواف وهكذا لا تتخذ الصور وحدها شكل المنظر الطبيعي ولكن المادة في حد ذاتها تمثل وجود منظر طبيعي أيضاً.
    Bazı spor ayakkabı üstleri deri gibi doğal kaynaklardan yapılır, ancak bu malzemenin bronzlaştırılması tatlı su ekosistemlerine zarar verebilecek kanserojen kimyasal olan kroma dayanır. TED تُصنع بعض الطبقات العليا للأحذية من مواد طبيعية مثل الجلد، ولكن يعتمد تلميع هذه المادة على الكروميوم، مادة مسرطنة من الممكن أن تضر النظام الطبيعي للماء العذب.
    Bu malzemenin ayrışması şeklinde bir riski var, bir yangın riski, berbat hastalık yayıcıları olan, sıçanların bunu yayması riski. Open Subtitles هناك خطر في شكل التحلل لهذه المادة ، خطر الحريق ، و خطر أن تنشره الجرذان ،
    Bu malzemenin güzelliği camın birimlerinden yedi kat büyük birimler oluşturabilmenizdir. Ve cift camlı sisteminin yüzde biri kadar ağırliğindaydı. TED والجميل في هذه المادة انه يمكن صنع وحدات منها اكبر بسبع مرات من تلك التي يمكن صنعها بواسطة الزجاج رغم انها تزن 1% من وزن الواح الزجاج المزدوج
    Örneğin, çene kemiğine yerleştirildiğinde, çeneyle kaynaşabiliyor ve şimdi yeni gelişen görüntüleme teknikleri sayesinde biliyoruz ki, bu kaynaşma kısmen bu malzemenin çok özgün bir tasarımının olmasından, güzel bir kimyasının ve yapısının olmasından kaynaklanıyor. TED في الواقع، عندما يقومون بغرسه ضمن عظم الفك، فإنه يمكنه أن يندمج ويلتحم في الفك، ونحن نعرف الآن عن طريق تقنيات التصوير المتطورة جداً أن جزءاً من هذا الدمج يأتي من حقيقة أن هذه المادة مصممة بطريقة محددة جداً، فلديها كيمياء جميلة، لديها بنية معمارية جميلة.
    Şöyle düşünün: CO2 havada çok seyrek ve gerçekten güçlü bir bağla bağlanmış, bu yüzden malzemenin geri dönüşümü için muazzam bir ısıya ihtiyaç duyar. TED ولذا تتطلب إعادة استخدام المادة كميّة ضخمة من الحرارة، لأنه فكرَ بشأنها: ثاني أكسيد الكربون خفيف للغاية في الهواء، وتلك المادة ترتبط معه بقوة كبيرة، ومن ثمَّ فإنّك بحاجة إلى كميّة كبيرة من الحرارة لتعيد استخدام هذه المادة.
    Yıldızdan arda kalan malzemenin yarısını yutar ve diğer yarısı bir olayla dışarıya atılır. Open Subtitles مبتلعًا نصف مادّة النجم ولَفِظ النصف الآخر في حدثٍ
    Gizli malzemenin kıtır karides olmasını umuyordum. Open Subtitles كنت آمل أن المكون السري سـ يكون فشار الروبيان
    Gizli malzemenin ne olduğunu biliyorum: Aşk. Open Subtitles أنا أعرف المكون السر هو...
    Bu sizin petrolden üreteceğiniz malzemenin aynısıdır. TED هذه هي نفس المواد التي تحصل عليها من النفط
    Bu aslında malzemenin olduğu yeni katmanı lazer kullanarak eski katman ile kaynaştırıyor. TED انه في الحقيقة يستخدم الليزر ليمزج المواد القديمة مع الجديدة

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more