Babası öldükten sonra kızı kurtarmanın pek bir manası yok. | Open Subtitles | لا فائدة من إنقاذ طفلتك إذا انتهى الأمر بموت أبيها |
Öyle kuşlara bağırıp durmanın manası yok. | Open Subtitles | لا فائدة من الصراخ هكذا كالطيور , أتعرف هذا |
Ziyaret saatlerinde buraya gelmenizin bir manası yok. | Open Subtitles | لا فائدة من القدوم هنا لأجل ساعات الزيارة |
İnsanları feda etmenin manası yok! | Open Subtitles | المزيد من التضحية بحياة الناس هو لا معنى له |
Sunagakureli bir takımla savaşmamızın bir manası yok. | Open Subtitles | لا جدوى من قتال مشاركي قرية الرمل مع بعضهم |
Yalan söylemenin manası yok artık. | Open Subtitles | ليست هناك فائدة من الكذب بعد الآن |
Sana da olmaya başlamadan üzerinde konuşmanın bir manası yok. | Open Subtitles | قبل أن يبدء بالحدوث اليك , لا يوجد فائدة من مناقشته |
Bu gerçekten dolayı alınmanın manası yok. | Open Subtitles | لا فائدة من أن تنزعجي من الحقيقة |
Hastalığı değil de belirtileri tedavi etmenin bir manası yok. | Open Subtitles | لا فائدة من علاج الاعراض و ترك المرض |
Yarısı yokken ders yapmanın manası yok. | Open Subtitles | لا فائدة من الدوام ونصفهم غائب |
Yakınmanın hiçbir manası yok | Open Subtitles | لا فائدة من التذمر |
Gereksiz yere uzatmanın manası yok. | Open Subtitles | لا فائدة من تأخير ذلك |
Tahmin yürütmenin manası yok. | Open Subtitles | لا فائدة من التخمين |
Savcılık ve hakim çok etkin şekilde çalıştı, kovuşturmanın bir manası yok. | Open Subtitles | قام الادعاء وفضيلة القاضي بعملهم بفعالية عالية لذلك لا معنى للاستئناف |
Yarın idmanda hamlamış olmanın bir manası yok, değil mi? | Open Subtitles | لا معنى في أن يكون قرحة جدا لتدريب غدا، أليس كذلك؟ |
Bence geçmişi konuşmanın manası yok. | Open Subtitles | أعني، لا معنى للحديث عن الماضي |
Pekala konuyu uzatmanın bir manası yok. | Open Subtitles | حسناً إذاً، لا جدوى من المناورة حول الموضع |
Seninle konuşmanın manası yok, üstelik bu zamana kadar hiç anlamadın. | Open Subtitles | لا جدوى من الحديث معك، أنت لا تفهم حتى الآن |
Ama işlemediğin bir suç için ölmenin de bir manası yok. | Open Subtitles | لكن لا جدوى من الموت بسبب جريمة لم تقترفها |
Onlar olmadan tavuk kızartmanın manası yok. | Open Subtitles | ليست هناك فائدة من طهي الدجاج بدونهما |
Bana göre Detroit'in yapılı arabalarını kullanmadıkça Amerika'da olmamın bir manası yok. | Open Subtitles | بالنسبة لي ، لا يوجد فائدة من التواجد في امريكا بدون قيادة سيارة ديترويت |