Manastırdaki hayatını özlemiş. | Open Subtitles | قالت أنها تاقت كثيرا إلى حياتها السابقة في الدير. |
Asla bitkibilimciyi öldürmedim veya bu Manastırdaki herhangi birini! | Open Subtitles | أو أي شخصٍ آخر في هذا الدير لذلك أنا أُطالبك بالمصادقة على حكمي سيدي رئيس الدير |
O Manastırdaki kahrolası rahibelerle beraber kalıyormuş. Yanlış hatırlamıyorsam eğer sizin mezarlığın hemen yanında. | Open Subtitles | تعيش مع الراهبات في الدير بالقرب من المقبرة |
Hazır millet burada toplanmışken ve Baş rahip de burada kalırken Manastırdaki işimizi halledebiliriz? | Open Subtitles | ربما نحن يجب أن نستعمل هذا لصرف الإنتباه لإنهاء عملنا الليلي في الدير بينما ينام رئيس الأساقفة هنا؟ |
Manastırdaki ilk ayıma bana çok şey öğretti. | Open Subtitles | هذه الأرض قد علمتني الكثير، بعد حياتي في الدير. |
Bir miktar... gizli eşya taşıyordu, Manastırdaki önemli bir buluşmaya. | Open Subtitles | لقد كان يوصل عددا من الأغراض السرية لموعد مهم في الدير |
Manastırdaki üçüncü yılında, Meryem anamızın doğum gününde bana vermiştin. | Open Subtitles | هذا ما أعطيتني إياه في سنتك الثالثة في الدير في موعد ميلاد أمنا العذراء |
Manastırdaki rahibelere tam baş belasıydıydın değil mi? | Open Subtitles | ..أولئك الراهبات في الدير كنتِ مصدر إزعاجٍ لهنّ , أليس كذلك؟ رُبّما قليلاً |
Manastırdaki rahibeler intikamın günah olduğunu söylemişlerdi. | Open Subtitles | الراهباتُ في الدير أخبرننا بأنّ الانتقام خطيئة |
Manastırdaki o küçük gösteri senin götünde patlayabilirdi. | Open Subtitles | حيلتك الصغيرة فى الدير كان من الممكن ان تكلفك حياتك |
- Manastırdaki kolejde ilk senem. | Open Subtitles | إننى فى السنة الأولى بالجامعة فى الدير |
Bir Manastırdaki Buda heykelini görmeyi kafasına takmıştı. | Open Subtitles | -هذا صحيح لقد أخذه أحد الحجاج -من أجل أن يرى تمثالاً لبوذا في الدير |
Bir Manastırdaki toplu katliam, hem de sansürsüz. | Open Subtitles | إنّه يحتوي على مشهد مذبحة الدير دون حذف |
Bütün Manastırdaki en güvenli yerde duruyor olabilirsin şu anda. | Open Subtitles | ربما أنت في أأمن مكان في الدير برمته |
Manastırdaki hiçbir şey ondan daha önemli değil. | Open Subtitles | لا شيء في الدير أكثر أهمية منها |
- Manastırdaki hanede biri ölümcül hasta. | Open Subtitles | - اجل- هناك شخص مصاب بمرضٍ مميت .في بيت الدير |
- Manastırdaki Beata'yı arıyorum. | Open Subtitles | أبحث عن بياتا، فتاة الدير |
- Manastırdaki o aptallar babannesinin Danielle'i kaçırmasına izin vermişler. | Open Subtitles | - .. أولئك الراهبات الغبيّات في الدير - سمحوا لجدّة (دانيل) بخطفها |
Adrienne bana Manastırdaki en iyi kadın terzinin sen olduğunu söyledi. | Open Subtitles | (أدريان) أخبرتني أنّك كنت أفضل خياطة في الدير |
Bu Manastırdaki selefim. | Open Subtitles | بقد كان سلفي في هذا الدير |