"mansa" - Translation from Turkish to Arabic

    • مانسا
        
    1312'de Mansa Musa tahta geçtiğinde Avrupa'nın büyük bölümü kıtlık ve iç savaşlarla harabeye dönerken, TED عندما قدِم مانسا موسى إلى السلطة عام 1312، كانت المجاعة والحروب الأهلية قد أضنت معظم أوروبا.
    Dünya, Mansa Musa'nın zenginliğinin ihtişamına ilk kez 1324'te Mekke'ye çıktığı hac yolculuğunda şahit oldu. TED شهد العالم توسع ثروة مانسا موسى لأول مرة عام 1324 عندما أخذ الحجيج إلى مكة.
    Rivayete göre, bir yıl süren yolculuktan sonra Mansa Musa döndüğünde, akıl almaz serveti ile ilgili hikâyeler Akdeniz kıyılarına yayılmış bile. TED استغرقت الرحلة كما يُزعم أكثر من عام، وقبل عودة مانسا موسى، ذاعت حكايات ثروته المبهرة في مرافئ البحر المتوسط.
    Mansa Musa tam anlamıyla imparatorluğunu ve kendisini haritaya yazdırdı. TED وضع مانسا موسى فعليًّا نفسه وإمبراطوريته على الخريطة.
    Mansa Musa hükümdarlığında, yüzlerce yoğun nüfuslu şehrinde okulları ve camileri ile imparatorluk şehirleşmiştir. TED وفي ظل قيادة مانسا موسى، أصبحت الإمبراطورية متحضرة بمدارسها وجوامعها المنتشرة في مئات القرى المكتظة بالسكان
    Sundiata'nın ölümünden birkaç on yıl sonra tahta yeni bir kral oturdu, en meşhur hükümdar olan Mansa Musa. TED الآن، بعد عدة عقود من وفاة سوندياتا، تولى العرش ملك جديد، الامبراطور الأكثر شهرة، مانسا موسى.
    Mansa Musa, büyük altın rezervleri ve elçilerini Avrupa ve Orta Doğu saraylarına göndermekle ünlüdür. TED حاليًا، يشتهر مانسا موسى باحتياطاته الذهبية الضخمة وبإرسال مبعوثين إلى محاكم أوروبا والشرق الأوسط.
    1324'te, Mansa Musa Mekke'ye hacca gitti ve beraberindeki binlerce kişiyle seyahat etti. TED في عام 1324، ذهب مانسا موسى إلى مكة للحج، وسافر مع الآلاف من الحاشية.
    Ve geri dönüş yolunda Mansa Musa, seyahatini imparatorluğun kalbinde bir cami inşa ettirerek anıtlaştırmıştır. TED وفي عودته، أحيى مانسا موسى رحلته، ببناء مسجد في قلب امبرطوريته.
    M.S.14. yüzyılda Mali İmparatorluğu'nu yöneten Mansa Musa veya Krallar Kralı, yaşamış en varlıklı insanlardan biri olabilecek kadar servet biriktirdi. TED أثناء حكمه لإمبراطورية مالي في القرن الرابع عشر، كنَزَ مانسا موسى، أو ملك الملوك، ثروة ضخمة صنعت منه أحد أثرى الأشخاص في التاريخ.
    pek çok Afrika krallığı ve İslam dünyası zenginleşiyordu. Mansa Musa, bu zenginliğin meyvelerini kendi krallığına kazandırmada büyük rol oynadı. TED في حين كان الرخاء يعم الممالك الإفريقية والعالم الإسلامي. وقد أدى مانسا موسى دورًا كبيرًا لجلب خيرات ذلك الرخاء إلى مملكته الخاص.
    Kahire gibi şehirlerde durup Mansa Musa'nın fakirlere altın dağıtarak, armağanlar satın alarak, hatta yol üzerinde camiler inşa ettirerek çok fazla altın harcadığı söylenir. TED وعند التوقف في مدن مثل القاهرة، قيل أن مانسا موسى أنفق كميات هائلة من الذهب في التصدق على الفقراء وشراء التذكارات وأيضًا بناء المساجد على طريقه.
    Mansa Musa Timbuktu'yu başkent yaparken, şehre Medici'nin Floransa'ya baktığı gibi baktı, yani, çeşitli yerlerden gelen büyük fikirlerin geliştiği açık, düşünsel, girişimci bir imparatorluğun merkezi. TED عندما جعل مانسا موسى تمبكتو عاصمته، نظر إلى المدينة كما نظر ميديسي إلى فلورنسا: كمركز امبراطورية مفتوحة وفكرية وريادية التي انتعشت بالأفكار العظيمة.
    Fakat Mansa Musa'dan kısa bir süre sonra üretilen bu haritada görebileceğiniz gibi, Afrika'nın fikirleri ve geleneklerinin Timbuktu'nun düşünsel değerine eklendiği ve çöllerden Avrupa'ya uzanan Sahra altı ticaret yolları birliği de vardı. TED ولكن كما تشاهدون من هذه الخريطة التي أُنتجت بقترة قصيرة بعد مانسا موسى، فقد كان هناك صلة بين طرق التجارة في جنوب الصحراء الكبرى، مع ما أضافته الأفكار والتقاليد الأفريقية إلى القيمة الفكرية لمدينة تبكتو ومن عبر الصحراء إلى أوروبا.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more