"mantıksal" - Translation from Turkish to Arabic

    • منطقي
        
    • منطقية
        
    • المنطقي
        
    • المنطقية
        
    • منطقياً
        
    • المنطق
        
    • منطقيا
        
    • بمنطقية
        
    • ومنطقي
        
    • المنطِقي
        
    Römorkun hep devam eden yapısından dolayı materyalleri durdurup başlatmak için aslında mantıksal hiçbir yerin olmayışı, dizayn ederken en büyük sorunlardan biriydi. TED أن أصعب ما في هذه المقطورات أنه حين تصمم لا يوجد في الواقع مكان منطقي لبدء أو إنهاء الخامات بسبب الشكل المتصل للمقطورة
    Matematikçi David Hilbert'in hayatı süresince matematiği mantıksal bir yapı olarak kurma gayreti vardı. TED و خلال فترة حياة الرياضي ديفيد هيلبرت، كان هناك توجه لنشر الرياضيات كبناء منطقي.
    Bu hastalar bütün bir davranış çeşitliliği gösterdiler, hem mantıksal hem de yaratıcı. TED هؤلاء المرضى أظهروا مجالاً واسعاً من التصرفات، سواء منطقية كانت أو إبداعية.
    Mükemmel mantıksal bir çıkarımla Zara'nın doğru seçenek olduğuna karar veriyorsunuz. TED بتفكيرها المنطقي التام زارا هي الخيار الواضح.
    Ustam Yunan filozofu Aristo'ya güvenirdi ve onun olağanüstü mantıksal zekasına. Open Subtitles أستاذي يثق بالــ فيلسوف اليوناني أرسطو وبأساليبه المنطقية الذكية
    mantıksal olarak anlamlı hale getirmeden bilim yapamazsınız. TED لا يمكنك أن تقوم بالعلوم بدون أن تجعلها متسقة منطقياً.
    Hatta, bu teknolojileri alın ve mantıksal en uç sınırlarına itin. TED في الواقع، خذ هذه التقنيات و ادفع بها إلى أقصى حدود المنطق.
    Charlie, matematiksel veya mantıksal bir şeyler? Open Subtitles يا شارلي أمن شيء منطقي أو رياضي؟ لا أدري
    Başlangıcı burası, siz burada mantıksal düzeydeki her şeyi tecrübe ediyorsunuz. Open Subtitles يبدأ هنا و ينتهي هنا مواجهاً كل شئ بنظام منطقي
    En çok şunu dersin; "Hey dinle" "fikrimin yaradılıştan mantıksal bir tutarlılığı var." Open Subtitles في أحسن الأحوال يمكنك أن تقول انظر فكرتي لها ترابط داخلي منطقي
    Karmaşık matematik problemlerini çözmek, yaratıcılık gerektirir ve birçok canlı sanat eserinde de karmaşık mantıksal çerçeveler vardır. TED إنّ حل المسائل الرياضية المعقدة يتطلب إبداعاً خلّاقاً والعديد من الأعمال الفنية الهامة تملك بنية منطقية معقدة.
    İkinci efsane ise ilkinin mantıksal bir çıkarımı. TED الخرافة الثانية هي نتيجة منطقية للأولى.
    Ya da sayısal veya mantıksal terimlerle ifade edilebilen işlemleri kontrol etmek için kullanılır. Open Subtitles أو في عمليات التحكم التي يمكن وضعها في صورة عددية أو منطقية
    Eğer nedeni hakkında kafanız karıştıysa, mantıksal yapılarla açıklayalım. TED إذا كنت متحيّراً حول سبب حدوث هذا السبب يكمن في البناء المنطقي
    Son olarak her korsan mantıksal çıkarım konusunda mükemmeldir ve diğerlerinin de aynı şekilde olduğunu bilmektedir. TED في النهاية، يتفوقُ كل قرصان في الاستدلال المنطقي ويعرفُ أن الآخرين كذلك أيضًا.
    mantıksal yaklaşımla, tüm bu vakaların birbirinden bağımsız olarak ele alınması gerekir. Open Subtitles الآن، من المنطقي اعتبار هذه التحقيقات قضايا منفصلة.
    Giriş kodları, akış diyagramı ve uygulamaları içeren mantıksal sistemler. Open Subtitles مصدر الرموز, و المخططات النسبية و العمليات المنطقية للبرنامج
    Hastaydı. mantıksal belirtiler, intiharı işaret ediyor, değil mi? Open Subtitles كان مريضاً الإشارة المنطقية تشير إلى الانتحار, أليس كذلك؟
    Eagleton'un doktora tezi, mantıksal sayı dizileriydi. Open Subtitles إيغلتون قدم أطروحة الدكتوراه عن المتتاليات المنطقية, في العام 1960
    İnsanlarımızı varsayımsal olanı önemsemek, soyutlamalardan yararlanmak ve bunlar arasında mantıksal bir bağlantı kurmak üzere yetiştiriyoruz. TED ونحن نعلم الناس أن يتناولوا الفرضيات بشكلٍ جدّي، ويستخدموا التجريدات، ويربطوها منطقياً.
    Ancak cinayet soruşturmasına mantıksal anlamda katkısı yok. Open Subtitles و لكنها لا تؤدي لارتكاب جريمة قتل ليس منطقياً ربما لو أنك تنظرين إلى ما هو أبعد من الوقائع
    mantıksal olarak bir yetenek otomatik bir hâl aldıysa onun mükemmel işleyişi hakkında düşünmek onu yapabilme yetinizi etkiler. TED هنا، يثبت المنطق أن المهارة كلما اتخذت صفة الاتوماتيكية كلما زادت القدرة على تنفيذها بشكل أدق.
    Bence mantıksal olarak eğer zeki, güzel ve nazik bir kadınla yemeğe çıkma şansım olsa aptallık etmezdim. Open Subtitles انت تعلم , انا اكتشف منطقيا اذا لدي الفرصة للعشاء. مع امرأة ذكية , وحنونة , وجميلة.
    Yani, denklemden Nicos faktörünü kaldırırsak, mantıksal olarak diyorum o kadar beklememizin bir anlamı kalmıyor. Open Subtitles أعني, حالما يخرج (نيكوس) من هذه المعادلة, و تفكرين, كما قلت, بمنطقية لن يكون هناك أي معنى من الإنتظار طويلاً
    İşte, belirli şeylerin hiç bir mantıksal ve rasyonel sistemle ıspatlanamaz olduğunu söylemiş adam. Open Subtitles هنا الرجل الذي قال أشياءً مؤكّدة لا يمكن إثباتها، بأى نظام عقلاني ومنطقي
    mantıksal sonuç. Open Subtitles الإِستنتَاج المنطِقي.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more