"maria'nın" - Translation from Turkish to Arabic

    • ماريا
        
    Bu Maria'nın suçu değil. Mary'nin kuzusu olduğunu bilmiyor olabilir. Open Subtitles ليس خطأ ماريا كونها لاتعرف أنه كان لماري حمل صغير
    Seçim kampanyanı da Maria'nın küçük köpeği yürütsün oldu olacak. Open Subtitles ربما يجب علينا أن نجعل طفل ماريا يدير حملتك الانتخابية
    Sana Maria'nın bize yalan söylediğini söylüyordum ve onun için endişeleniyordum. Open Subtitles كنت قد اخبرتك ان ماريا تكذب علينا و اني قلقة عليها
    İspanya'da, Maria'nın doğum gününü kutlamalıyım. Open Subtitles في عيد ميلاد ماريا في أسبانيا لابد لي من عمل ضربة
    Bu Maria. Bu fotoğrafı tesadüfen Maria'nın eski fotoğraf albümünde buldum. Open Subtitles لقد وجدت هذه الصورة بالصدفة في البوم ماريا القديم
    Diyordunuz ki, dolap kapağı açılınca, Maria'nın kafasında bir şişlik oluştu. Open Subtitles عندما فتح باب الحجره .ماريا أخذت ضربه على الرأس
    Kapağı açtı, İspanyol'u vurdu ve silahı Maria'nın eline tutuşturdu. Open Subtitles فتح الباب .. قتل الأسباني .و وضع المسدس في يد ماريا
    Bu... Ne? Georges bana, ateş edildikten hemen sonra, Mösyö Ballon'u Maria'nın penceresinden kaçarken gördüğünü söylemişti. Open Subtitles جورج أخبرني أنه رأى بالون يخرج .من نافذة ماريا بعد إطلاق النار
    Bahse girerim onun göğüsleri Maria'nın tatlılarından daha iyidir. Open Subtitles أراهن ثدييها طعمه افضل من محلب ماريا كاسترد.
    Maria'nın kafatasının yatak direği tarafından nasıl çatlatıldığını hala çözemedik. Open Subtitles مازلنا لا نستطيع أن نعرف كيف أن جمجمة ماريا تحطمت بواسطة سارية السرير
    Maria'nın ölümünden birinin sorumlu olduğu kesin. Open Subtitles و لكن شخصاً ما مسؤول حتماً عن مقتل ماريا
    Maria'nın kızına yaptıklarından sonra asla. Open Subtitles لا يمكن أن يكونوا مع بعض ليس بعد مافعل لإبنة ماريا
    Eğer Maria'nın özel günü olsun istiyorsa o zaman özel olması için beklemek zorunda. Open Subtitles اليوم المميز ماريا طبق طلبت انها لو مميز ليكون الانتظار عليها فسيكون
    Sen bana Maria'nın küllerini getir ben de Tiburon'un otelimdeki suitine dinleme cihazı yerleştirmene izin vereyim. Open Subtitles انت اجلب لي رفات ماريا, وانا سأسمح لك ان تلغم جناح تيبورون في فندقي بأجهزة التجسس.
    Maria'nın en büyük dileği erkek kardeşinin konuşmayı öğrenmesiydi. Open Subtitles أمنية ماريا العظيمة أن يتعلم أخوها الكلام
    Maria'nın neyi yapıp neyi yapamayacağımı söylemesinden bıktım usandım. Open Subtitles أنا متعبة جدا من ماريا تقول لي ما يمكن وما لا يمكن القيام به.
    Eğer David'in kılına zarar gelirse, Maria'nın kendisini öldürmesine gerek kalmaz, bu yüzden, seni parçalarken hassas ve nazik davranacağım. Open Subtitles أنا لست بحاجة إلى ماريا لتقتل نفسها إذا ما تأذى ديفيد، ولذا فإنني سوف أكون لطيفه و لطيفه عندما أمزقك خارجا.
    Maria'nın kendi ayakları üzerinde duracak kadar güçlü olmasını umdum sürekli. Open Subtitles أتمنى دائما أن تكون ماريا قوية بما فيه الكفاية لوحدها.
    Bu keman, benim yani Ana Maria'nın bir daha çalmayacağı son keman. Open Subtitles هذه الكمان هي أخر كمان التي قمت بها أنا ، آنا ماريا ، بالعزف عليها
    Sadece Dona Maria'nın yaralarını sararak hayatını kurtarmadı. Open Subtitles لم يقم بانقاذ حياة دون ماريا و يداوي جروحها فحسب

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more